top of page

Blog Posts

Zekayı Övmenin Verdiği Hasar

Birisine zeki demek, ironik bir şekilde onun zekasını, yeteneğini geliştirmesine engel olabilir...


  • “Çok zeki kız.”

  • “Çocuğun aklı çalışıyor.”

  • “Zehir gibi!”

Birisinin zekasını övmek ilk bakışta zararsız gibidir. Övülen kişi hakikaten başarılı bir sonuç almış, bir iltifatı haketmiş olabilir. Ayrıca bu sözler ona kendisini iyi hissettiriyor da olabilir. Bunun neresi sorun?


Ne yazık ki işin içyüzü böyle değil. Kısa süreli olumlu etkileri olan bu tarz bir iltifat, uzun dönemde olumsuz etkiler yaratabiliyor. Geri alınması, düzeltilmesi çok zor etkiler...


1998 yılında Journal of Personality and Social Psychology’de yayınlanan Mueller ve Dweck’in ünlü araştırması birçok beklenmedik sonuç sunuyor. İzlemek isterseniz makaleyi özetleyen kısa bir film de var. Çalışmada bir grup çocuğa bir basit test uyguluyorlar. Yarısına “Aferin çok zekisin,” diğer yarısına “Aferin çok çalışkansın,” iltifatları ediliyor. Bundan sonra olanlar biraz can sıkıcı.


“Çalışkan” etiketini alanların büyük bir oranı, daha sonra kendilerine seçenek verildiğinde daha zor testler almayı, yanlışlarını görmeyi, öğrenmeyi yeğliyorlar. Risk alıyor, deniyor, kendi sınırlarını zorluyor, yeteneklerini geliştiriyorlar.


“Zeki” etiketini alanların çoğunu ise bir korku sarıyor. “Zeki” özelliğini kaybetme endişesi onları daha kolay testleri seçmeye, yanlışlarına geri dönüp bakmamaya, kendilerini zorlamamaya itiyor. Denemeyi bırakıyor, riskten kaçıyor ve bunun sonucu olarak yeteneklerini körelten bir yaklaşım içerisine girebiliyorlar.


Belki en ilginç nokta, tüm bu süreçte “Çalışkan” etiketliler “Zeki” etiketlilere göre yaptıklarından ortalamada daha çok keyif ve zevk alması.


Birisine zeki demek, ironik bir şekilde onun zekasını, yeteneğini geliştirmesine engel olabilir.


Fırsat Yaratamamak


Ama sorun bununla sınırlı değil.

Günümüzde denemenin önemi büyük. Şansın yarattığı etki beklenenden çok daha büyük ve beklenmedik bir şekil alabiliyor. Yola çıkmadan kaza olmuyor, denemeden öğrenilmiyor, başarı kazanılmıyor. Bir önceki yazım bu konuyu inceliyor.


Denemeyi daha küçük yaşta sınırlayan bir yaklaşım, ileride bu alışkanlığın gelişmesini neredeyse olanaksız kılıyor. “Zeki” olmayı “Çalışkan” olmaya göre daha fazla önemseyen bir eğitim ve şirket kültürü, bu kısa vadeli bakış açısıyla yeniliğin, inovasyonun, şansın ve fırsatların oluşmasına engel oluyor. Üstelik bu gözlemlenmesi hayli zor bir sorun. İcatlar yıllarca çalışmanın sonucunda ortaya çıkıyor. Ortalıkta olmayanın farkına varmak da çok zor. Farkına varıldığında ise iş işten geçmiş oluyor.


Özetle zekayı övmek uzun dönemde yeteneğin gelişmesine, denemeye, fırsat yaratmaya, icat çıkarmaya ve mutluluğa olumlu etki etmediği gibi, olumsuz sonuçlar doğurabiliyor.


Öte yandan, sonucu ne olursa olsun eforu ve çalışmayı övmenin olası birçok uzun dönem avantajı var. Üstelik bu iltifat hem edene hem alana benzer bir anlık haz da veriyor. Eksiği yok, fazlası çok.


Gerek Yok

Bireyin yetiştiği ya da çalıştığı dönemde karşılaştığı bu kadar basit ve düşünülmeden uygulanan davranış şekli, yıllar sonra bir neslin kültürünü, iş yapış şeklini, yenilik oluşturma becerisini etkileyebiliyor. Yapılacak işlerin ve denenecek aktivitelerin geniş bir yelpazeye yayıldığı günümüz dünyasında bir konudaki zeka ve yeteneğe takılıp kalmak, bocalamak anlamsız.


İnsanların farklı eğilimleri olabilir. Tek düze olmayan bir eğitim ve iş anlayışıyla, sevdikleri konulardaki çalışkanlıkları, istekleri, azimleri ve verdikleri mücadeleler üzerinden övülseler, gelecekte hiç beklenmedik yenilikleri, hiç beklenmedik şekillerde oluşturma şansları katlanacak.


Eğer birini seviyorsanız, ona zeki demeyin.


 

Destek olmak için bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz :) ve E-Posta Bültenimize de üye olabilirsiniz...

Recent Posts

See All
  • Beyaz LinkedIn Simge
  • Beyaz Facebook Simge
  • Beyaz Heyecan Simge

BU İÇERİĞE EMOJİ İLE TEPKİ VER

bottom of page