top of page
  • Beyaz LinkedIn Simge
  • Beyaz Facebook Simge
  • Xing
<< 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 - 8 - 9 - 10 - >>

Blog Posts

Elektrik Yalıtım Testi: Sessiz Bir Tehlikeyi Görmezden Gelmeyin

Updated: Jul 30

Yalıtım Bozulmasının Teknik Nedenleri ve Sonuçları

Mekanik hasar, sürekli titreşimler, aşırı termal değişimler (yüksek/düşük sıcaklıklar), nem/rutubet, kimyasal maruziyet ve yaşlanma süreçlerinin neden olduğu mikro çatlaklar, yalıtım yüzeylerinde ve iç yapısında bütünlüğün bozulmasına yol açar. Bu bozulmalar, nem ve iletken yabancı maddelerin yalıtım malzemesine penetrasyonunu kolaylaştırır.


Bu penetrasyon sonucunda, yalıtımın elektriksel direnci düşer ve düşük dirençli iletken yollar (kaçak yollar) oluşur. Bu kaçak yollar, elektrik akımının yalıtımın içinden veya yüzeyi üzerinden anormal şekilde akmasına izin verir. Kontrolsüz kaçak akım, ani akım sıçramalarına (flashover) ve sistemde aşırı yüklenmelere neden olarak ekipman arızalarına ve güvenlik risklerine yol açabilir.


Electrical insulation testing – Often underestimated until things go really bad
Electrical insulation testing – Often underestimated until things go really bad

Yalıtım direnci, iki ana senaryoda düşüş gösterebilir:


  • Ani Direnç Düşüşü: Genellikle yalıtım malzemesinde meydana gelen ani bir çatlak, delinme veya mekanik hasar sonucunda ortaya çıkar. Bu durum, yalıtımın bütünlüğünün aniden bozulduğunu ve yüksek gerilimli atlamalara veya kısa devrelere yol açabilecek hızlı bir bozulma yaşandığını gösterir.

  • Kademeli Direnç Düşüşü: Bu düşüş, genellikle zamanla biriken çevresel faktörlerin ve yalıtımın doğal yaşlanma sürecinin bir sonucudur. Nem penetrasyonu, kir birikimi, toz ve yalıtım malzemesinin fiziksel yaşlanmasına bağlı mikro çatlaklar gibi faktörler, yalıtımın elektriksel direncini yavaş yavaş azaltır. Bu durum, sistemde performans düşüşüne ve potansiyel arızalara yol açabilen sinsi bir bozulma sinyalidir.


İçindekiler Tablosu:



  1. Direnç Değeri (Bir megaohm kuralı)


Yaygın olarak kullanılan bir referans noktası, birçok profesyonel mühendis ve elektrikçi tarafından benimsenen "bir megaohm kuralı"dır. Bu kurala göre, bir sistemin minimum yalıtım direnci, her 1000 volt çalışma voltajı için 1 megaohm'dan (1 MΩ) yüksek olmalıdır. Örneğin, 5000 voltluk bir sistem için minimum yalıtım direnci 5 megaohm (5 MΩ) olmalıdır.


Ancak bu kural, genel bir kılavuz niteliğindedir ve her zaman en doğru veya en güvenli değeri vermeyebilir. En doğru ve güvenilir minimum yalıtım direncini belirlemenin en iyi yolu, kurulumunuz için geçerli olan ilgili sınıflandırma kurallarına ve standartlara başvurmaktır. Ulusal ve uluslararası standartlar (örneğin, IEEE, IEC, NEC) belirli ekipman türleri, voltaj seviyeleri ve uygulama alanları için çok daha detaylı ve hassas yalıtım direnci gereksinimleri sunar. Bu standartlar, "bir megaohm kuralına" kıyasla daha spesifik ve kapsamlı test prosedürleri ve kabul kriterleri içerir.




  1. İzolasyon Direncinin Davranışı


Daha önce belirtildiği gibi, yalıtım direnci değeri zaman içinde sabit kalmayıp, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterir. Bu dalgalanmaların takibi ve analizi, bir ekipmanın yalıtım sağlığı hakkında kritik bilgiler sağlar.


Yalıtım direnci değerlerinin düzenli olarak kaydedilmesi, bu değerlerin zaman içindeki eğiliminin (trendinin) kolayca izlenmesini sağlar. Trend izleme, yalıtımın performansında meydana gelen kademeli bozulmaları veya ani değişiklikleri tespit etmek için hayati öneme sahiptir. Bu sayede, potansiyel arızalar öngörülebilir ve önleyici bakım faaliyetleri zamanında planlanabilir.


Aşağıdaki örneklerde, değişen tesis koşulları altında yalıtımın bu davranışı gösterilmektedir. Bu grafikler veya veri setleri, yalıtım direncinin birkaç ay boyunca nasıl evrildiğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu tür kayıtlar, mühendislere ve bakım ekiplerine şunları sağlar:


  • Erken Teşhis: Yalıtım direncindeki düşüş eğilimleri, büyük bir arıza yaşanmadan önce potansiyel sorunların sinyalini verir.

  • Arıza Tahmini: Belirli bir düşüş oranı veya ani bir değişim, yakın gelecekte bir arıza olasılığını gösterir.

  • Bakım Planlaması: Trend verileri, yalıtım testlerinin sıklığını ayarlamak ve onarım/değişim faaliyetlerini optimize etmek için kullanılır.

  • Yaşam Döngüsü Yönetimi: Yalıtımın genel ömrünü ve kalan hizmet ömrünü değerlendirmeye yardımcı olur.


Şekil 1 – Değişen çalışma koşulları altında aylar boyunca yalıtım direncinin tipik davranışı (nokta okumalarından çizilen eğriler)

Değişen çalışma koşulları altında aylar boyunca yalıtım direncinin tipik davranışı (nokta okumalarından çizilen eğriler)
Şekil 1 – Değişen çalışma koşulları altında aylar boyunca yalıtım direncinin tipik davranışı (nokta okumalarından çizilen eğriler)


  1. Okumaların Yorumlanması


Yalıtım direnci ölçümlerinin görece olduğu ve asıl belirleyici faktörün trend olduğu unutulmamalıdır. Örneğin, 12 MΩ (megaohm) gibi bir değer, eğer sabit ve istikrarlıysa kabul edilebilir bir durum olabilir. Bu, yalıtımın o anki durumu için sağlıklı bir gösterge olabilir.


Ancak, bir önceki ölçümün 30 MΩ olduğu bir senaryoda, 12 MΩ'a düşüş endişe vericidir. Bu ani veya sürekli düşüş, yalıtımın bozulmaya başladığının ciddi bir işaretidir. Dirençteki bu tür sürekli bir düşüş eğilimi, er ya da geç sistemde problemlere ve arızalara yol açacaktır. Bu nedenle, tekil bir değerden ziyade, zaman içindeki değişimin (trendin) izlenmesi, potansiyel riskleri önceden belirlemek ve gerekli önlemleri almak için kritik öneme sahiptir.



Periyodik yalıtım testi, güvenilir bir elektrik sistemini korumak için vazgeçilmez bir uygulamadır ve önleyici bakımın temel bir öğesi olarak kabul edilir. Düzenli aralıklarla yalıtım ölçümleri almak ve bu verileri kaydetmek, sisteminizin gerçek yalıtım durumunu değerlendirmek için çok daha sağlam bir temel oluşturmanızı sağlar.

Bu sürekli izleme sayesinde, yalıtımın zaman içindeki performansını net bir şekilde görebilir, potansiyel bozulmaları erken aşamada tespit edebilir ve kritik arızalar meydana gelmeden önce gerekli müdahaleleri yapabilirsiniz. Böylece, hem operasyonel süreklilik sağlanır hem de olası güvenlik riskleri minimize edilir.


Yalıtım direnci değerleri minimum seviyenin üzerinde olsa bile, düşüş eğilimi göstermeleri ileride bir sorun yaşanacağına dair net bir uyarıdır. Bu, buzdağının su altındaki kısmını görmek gibidir; görünüşte her şey yolunda olsa da, temel bir bozulma süreci başlamış olabilir.


Öte yandan, ölçülen değerler düşük ancak tutarlıysa, yani bir düşüş eğilimi göstermiyorlarsa, tesisatınız geçici olarak sorunsuz çalışmaya devam edebilir. Ancak bu durum, gelecekteki olası riskleri göz ardı etmek anlamına gelmez; yalnızca acil bir müdahaleye gerek olmadığı anlamına gelebilir.


Hangi eylemin ne zaman yapılacağı tamamen mevcut duruma bağlıdır. Her durum kendine özgü dinamiklere sahiptir ve tek bir "herkese uyan" çözüm yoktur.


Aşağıdaki kılavuz, bu farklı senaryolarda eylemlerinizi belirlemenize yardımcı olacaktır.

Durum

Ne yapalım?

Orta ila yüksek değerler / iyi bakımlı.

Endişelenecek bir durum yok.

Orta ila yüksek değerler, ancak sürekli olarak daha düşük değerlere doğru bir eğilim gösteriyor.

Nedeni bulun ve giderin ve düşüş eğilimini kontrol edin.

Düşük ancak iyi bakımlı.

Durum muhtemelen iyidir, ancak düşük değerlerin nedeni kontrol edilmelidir.

Güvenli olamayacak kadar düşük.

Ekipmanı hizmete almadan önce değerleri temizleyin, kurutun veya başka bir şekilde yükseltin. (Islak ekipmanı kuruturken test edin.)

Orta veya yüksek değerler, daha önce iyi bakımlı ancak ani bir düşüş gösteriyor.

Düşük değerlerin nedeni bulunup giderilene veya değerler daha düşük bir seviyede sabitlenip çalıştırılmaya uygun hale gelene veya değerler ekipmanı çalışır durumda tutmanın güvenli olmayacağı kadar düşene kadar sık aralıklarla testler yapın.



  1. Ölçme



Yalıtım Test Cihazının Çalışma Prensibi


Bir yalıtım test cihazı, yani bir megohmmetre, temel olarak şu prensiple çalışır:

Cihaz, test edilmekte olan bileşenin terminallerine kararlı bir DC voltaj kaynağı uygular. Bu voltaj genellikle yüksek seviyelerdedir (örneğin, 500V, 1000V, 5000V). Eş zamanlı olarak, bu uygulanan voltaj sonucunda bağlı bileşenden geçen toplam akımı ölçer.


Ölçülen bu toplam akım, aslında terminaller arasında akan birden fazla farklı akım bileşeninin birleşimidir:


  • Toplam akım: Cihaz tarafından gösterilir.

  • İletim (Kaçak) Akımı: Yalıtım malzemesinin içinden, en az dirençli yoldan akan akımdır. Yalıtımın gerçek durumunu gösteren en önemli bileşendir. Yalıtım bozuldukça bu akım artar.

  • Absorpsiyon (Dielektrik Polarizasyon) Akımı: Yalıtım malzemesinin kapasitif özelliklerinden kaynaklanan, uygulanan voltajla birlikte yavaşça azalan bir akımdır. Malzemenin polarizasyonu tamamlandığında bu akım sıfıra yaklaşır.

  • Kapasitif Şarj Akımı: Yalıtımın bir kapasitör gibi davranması nedeniyle, voltaj uygulandığında başlangıçta yüksek olan ve hızla sıfıra düşen akımdır. Bu akım, yalıtımın fiziksel boyutlarına ve kapasitansına bağlıdır.


Test cihazı, bu akımları ölçerek ve uygulanan voltajla birlikte Ohm Yasası'nı (R=V/I) kullanarak yalıtım direncini hesaplar ve görüntüler.

Şekil 2 – Yalıtımın DC testi sırasında ölçülen akım bileşenlerini gösteren eğriler

Yalıtımın DC testi sırasında ölçülen akım bileşenlerini gösteren eğriler
Şekil 2 – Yalıtımın DC testi sırasında ölçülen akım bileşenlerini gösteren eğriler


  1. İzolasyon Testi Türleri


Yalıtımın durumunu belirlemek için gerçekleştirebileceğimiz üç ana yalıtım testi yöntemi bulunmaktadır. Her bir testin kendine özgü bir amacı ve uygulama alanı vardır. Yalıtımın genel sağlığı hakkında doğru ve kapsamlı bir fikir edinmek ve potansiyel sorunları eksiksiz bir şekilde tespit edebilmek için genellikle birden fazla testin yapılması önerilir.


Bu test yöntemleri, yalıtımın farklı özelliklerini ve zayıflıklarını ortaya çıkararak, tek bir testin sağlayamayacağı detaylı bir analiz sunar.

5.1 Kısa süreli / Noktasal Okuma Testleri


Kısa Süreli Ölçüm (yaklaşık 60 sn): Bu test yönteminde, yalıtım test cihazımızı doğrudan test edilecek ekipmanın yalıtımına bağlıyor ve kısa, belirli bir süre boyunca çalıştırıyoruz. Bu süre genellikle 30 saniye ile 1 dakika arasında değişebilir.


Ölçülen değerin zamana göre değiştiğini unutmamak önemlidir. Yani, testi başlattıktan 30 saniye sonra okuyacağınız değer ile 60 saniye sonra okuyacağınız değer farklı olabilir. Bunun nedeni, yalıtımın kapasitif şarj akımı ve dielektrik absorpsiyon akımı gibi bileşenlerin zamanla azalmasıdır.


Bu okumayı etkileyecek diğer önemli faktörler şunlardır:


  • Sıcaklık: Genellikle sıcaklık arttıkça yalıtım direnci düşer.

  • Nem: Nem, yalıtımın yüzeyinde veya içinde iletken yollar oluşturarak direnci önemli ölçüde azaltır.

  • Yalıtımın Genel Durumu: Yıpranma, çatlaklar veya kirlilik gibi bozulmalar doğrudan direnç değerini etkiler.


Bu test yöntemi, özellikle kapasitansı olmayan veya düşük olan cihazları (örneğin, kısa kablolar, bazı anahtarlar, transformatör sargıları) test etmek için uygundur. Yüksek kapasitanslı sistemlerde, absorpsiyon ve şarj akımlarının tamamen azalması daha uzun süreceği için, bu kısa süreli test tek başına yanıltıcı olabilir. Bu durumlarda, diğer yalıtım test yöntemleri daha bilgilendirici olacaktır.


ncak, yüksek gerilimli ekipmanlar neredeyse her zaman oldukça yüksek kapasitif özelliklere sahiptir. Bu nedenle, kısa süreli yalıtım testi (spot okuma testi) bize yalıtım kalitesi hakkında yalnızca kabaca bir fikir verir ve tam anlamıyla hatasız değildir. Yüksek kapasitans, şarj akımının daha uzun süre akmasına neden olarak, kısa süreli okumaların yanıltıcı olmasına yol açar.


Yalıtımın gerçek durumunu doğru ve güvenilir bir şekilde tespit etmek için aşağıdaki daha gelişmiş yöntemlerden birinin kullanılması şiddetle önerilir. Bu yöntemler, yalıtımın kapasitif ve dielektrik özelliklerini de hesaba katarak daha kapsamlı bir değerlendirme sunar.


Şekil 3 – “Kısa süreli” veya “nokta okuma” test yöntemi için tipik yalıtım direnci eğrisi (megohm cinsinden)

“Kısa süreli” veya “nokta okuma” test yöntemi için tipik yalıtım direnci eğrisi (megohm cinsinden)
Şekil 3 – “Kısa süreli” veya “nokta okuma” test yöntemi için tipik yalıtım direnci eğrisi (megohm cinsinden)

5.2 Zaman-Direnç Yöntemi


Zaman-Direnç Yöntemi, yalıtım testinde kritik bir yaklaşımdır çünkü sıcaklık değişimlerinden oldukça bağımsızdır ve size önceki kayıtlara ihtiyaç duymadan kesin bilgi sağlar. Bu yöntem, iyi yalıtımın dielektrik absorpsiyon (emilim) etkisi ile nemli veya kirli yalıtımın emilim etkisi arasındaki belirgin farka dayanır.


Test sırasında, yalıtım test cihazı belirli bir DC voltajı uygulamaya devam ederken, belirli zaman aralıklarında (örneğin 30 saniye, 1 dakika, 5 dakika, 10 dakika gibi) ardışık yalıtım direnci ölçümleri alınır ve bu okumalar arasındaki farklar kaydedilir.


Nasıl Çalışır?


  • İyi Yalıtım: Sağlam ve kuru yalıtım malzemesi, uygulanan DC voltajı altında dielektrik polarizasyon (absorpsiyon) sürecini daha belirgin ve düzenli bir şekilde gösterir. Bu, ilk ölçümden sonra yalıtım direncinin zamanla kademeli olarak artmasıyla kendini gösterir. Çünkü dielektrik absorpsiyon akımı zamanla azalır ve toplam akım düşer, bu da direncin artması demektir.

  • Nemli/Kirli Yalıtım: Nemli veya kirli yalıtım durumunda ise, yüksek iletkenlik nedeniyle kaçak akım baskın hale gelir. Bu kaçak akım, dielektrik absorpsiyon etkisinin önüne geçer, dolayısıyla yalıtım direnci zamanla ya çok az artar ya da hiç artmaz, hatta düşebilir.


Bu yöntemle elde edilen ardışık direnç değerleri arasındaki değişim oranı (genellikle Polarizasyon İndeksi (PI) veya Dielektrik Absorpsiyon Oranı (DAR) gibi hesaplamalarla) yalıtımın nem, kir veya bozulma durumunu objektif olarak ortaya koyar.


Yalıtım direnci testlerinde gözlemlenen en kritik göstergelerden biri, ölçülen değerin zaman içindeki davranışıdır.



İyi durumdaki bir yalıtım, test voltajı uygulandığında belirli bir süre boyunca dirençte sürekli bir artış gösterir. Bu artışın temel nedeni, yalıtım malzemesindeki dielektrik absorpsiyon (emilim) akımıdır. Sağlam bir yalıtım, kapasitif şarj etkisinin yanı sıra, dielektrik polarizasyonun tamamlanması için ek bir akım (absorpsiyon akımı) çeker. Bu absorpsiyon akımı zamanla azalır; akım azaldıkça, yalıtım direnci de Ohm Kanunu'na (R=V/I) göre artar. İyi yalıtım, bu emilim etkisini, yalıtımın kapasitansını şarj etmek için gereken süreden (ki bu genellikle saniyelerle ifade edilir) çok daha uzun bir süre boyunca gösterir.

Buna karşılık, kirlenmiş veya nemli yalıtım, bu belirgin absorpsiyon etkisini maskeler. Nem veya kirleticiler, yalıtımın yüzeyinde veya içinde yüksek bir kaçak akım yolu oluşturur. Bu kaçak akım, dielektrik absorpsiyon akımından çok daha büyük olduğu için, toplam akımı baskın hale getirir. Sonuç olarak, yalıtım direnci oldukça sabit kalır ve düşük bir seviyede seyreder, zamanla belirgin bir artış göstermez. Bu durum, yalıtımın bütünlüğünün bozulduğuna ve potansiyel bir arıza riskinin olduğuna dair güçlü bir işarettir.

Bu testin önemli bir avantajı, ekipman boyutundan bağımsız olmasıdır. Temiz ve kuru bir yalıtımın direncindeki artış eğilimi, test edilen bileşenin büyük bir transformatör veya küçük bir kablo parçası olmasından bağımsız olarak aynı şekilde gerçekleşir. Bu, testin farklı büyüklükteki ekipmanlarda tutarlı ve güvenilir sonuçlar vermesini sağlar.


İyi durumdaki bir yalıtım, test süresi uzadıkça daha yüksek bir direnç değeri gösterir. Bu, yalıtımın dielektrik absorpsiyon özelliklerinin beklendiği gibi çalıştığının ve nem veya kirlilik içermediğinin bir işaretidir.


Öte yandan, şüpheli veya bozulmuş bir yalıtım, test süresince dirençte ya önemli bir artış göstermez ya da dirençte bir düşüş yaşanır. Bu durum, yalıtımdaki kaçak akımların absorpsiyon akımını maskelediğini ve yalıtımın bütünlüğünü kaybettiğini açıkça gösterir. Bu senaryo, acil inceleme ve potansiyel müdahale gerektiren bir uyarı işaretidir.

Şekil 4 – Büyük bir motor sargısı gibi kapasitif bir ekipman üzerinde yapılan zaman-direnç testinde dielektrik emilim etkisini gösteren tipik eğriler

Büyük bir motor sargısı gibi kapasitif bir ekipman üzerinde yapılan zaman-direnç testinde dielektrik emilim etkisini gösteren tipik eğriler
Şekil 4 – Büyük bir motor sargısı gibi kapasitif bir ekipman üzerinde yapılan zaman-direnç testinde dielektrik emilim etkisini gösteren tipik eğriler

Şekil 5 – Zaman direnci veya çift okuma testinin tipik kart çizimi

Zaman direnci veya çift okuma testinin tipik kart çizimi
Şekil 5 – Zaman direnci veya çift okuma testinin tipik kart çizimi

5.3 Dielektrik emilim oranı ve polarizasyon indeksi


İki zaman-direnç okumasının birbirine oranı, yalıtımın durumu hakkında önemli bilgiler sağlayan bir metriktir. Bu orana Dielektrik Emilim Oranı (DAR) denir ve yalıtım hakkında bilgi kaydetmede oldukça faydalıdır.


Eğer bu oran, 10 dakikalık bir yalıtım direnci okumasının 1 dakikalık yalıtım direnci okumasına bölünmesiyle elde edilirse, bu özel değere Polarizasyon İndeksi (PI) denir.


  • DAR = (R60sn) / (R30sn)

  • PI = (R10dk) / (R1dk)


Bu oranlar, yalıtımın dielektrik absorpsiyon özelliklerini nicel olarak ifade eder ve yalıtımın nem, kir veya yaşlanma nedeniyle ne kadar bozulduğunu gösterir.


Bu sonuçlar, yalıtımın kalitesi hakkında kolay ve hızlı bir fikir verir:


  • Yüksek DAR/PI değerleri (genellikle > 2.0 veya 3.0), yalıtımın temiz, kuru ve sağlıklı olduğunu gösterir. Bu durumda, absorpsiyon akımı kaçak akımdan daha belirgindir ve direnç zamanla önemli ölçüde artar.

  • Düşük DAR/PI değerleri (genellikle < 1.0 veya 1.5), yalıtımın nemli, kirli veya bozulmuş olduğunu gösterir. Bu durumda, kaçak akım baskın hale gelir ve direnç zamanla ya çok az artar ya da sabit kalır.


Bu indeksler, yalıtımın genel sağlık durumunu objektif bir şekilde değerlendirmek ve potansiyel arıza risklerini belirlemek için kritik araçlardır.

Yalıtım Durumu

60/30 Saniye Oranı

10/1 Dakika Oranı (Polarizasyon İndeksi)

Tehlikeli

1'den az

Şüpheli

1.0 – 1.25

1.0 – 2.0

İyi

1.4 – 1.6

2.0 – 4.0

Harika

1.6'nın üstünde

4'ün üstünde


5.4 Adım Gerilimi Yöntemi


Adım Gerilim Yöntemi (Step Voltage Method) olarak bilinen bu testte, yalıtım test cihazımızla kademeli olarak artan iki veya daha fazla voltaj seviyesi uygularız. Örneğin, önce 500V, ardından 1000V, 2500V ve 5000V gibi artan voltajlar kullanabiliriz.


Bu yöntemin temel amacı, daha yüksek voltajlarda yalıtım direncinde herhangi bir anormal düşüş olup olmadığını araştırmaktır. Normalde, yalıtım direnci uygulanan voltajdan bağımsız olarak nispeten sabit kalmalıdır.



Adım Gerilim Yöntemi'nde, uygulanan voltaj seviyeleri arasında megohm cinsinden herhangi bir yalıtım direnci farkı, özellikle de bir düşüş, potansiyel bir zayıflık belirtisi olarak kabul edilmelidir. Bu durum, daha yüksek elektriksel strese maruz kaldığında yalıtımın beklenenden daha kötü performans gösterdiğini işaret eder ve derhal bir inceleme nedeni olarak değerlendirilmelidir.

Bu yöntem, özellikle nem ve kirin neden olduğu yalıtım bozulmalarını tespit etmede etkilidir. Düşük voltajlarda gizli kalabilen bu tür kusurlar, hizmette beklenenden daha yüksek voltajlarda yapılan testlerle kendini açıkça gösterecektir. Artan voltaj, nemli veya kirli yüzeylerdeki kaçak yolların daha aktif hale gelmesine neden olarak yalıtım direncinde belirgin bir düşüşe yol açar. Bu, yalıtımın bütünlüğünün risk altında olduğunu ve proaktif bir müdahalenin gerekli olabileceğini gösterir.


Oldukça temiz ve kuru görünen bir yalıtımdaki yaşlanma veya mekanik hasar etkileri, düşük gerilimlerde yapılan testlerde kendini göstermeyebilir. Bunun nedeni, bu tür kusurların (örneğin mikro çatlaklar, boşluklar veya iç gerilim noktaları) düşük elektriksel strese karşı yeterli direnç göstermesidir.


Ancak, daha yüksek voltajlar uygulandığında, elektriksel gerilim belirli bir sınırın üzerine çıktığında, bu tür yerel arızaların yalıtım direnci genellikle hızla azalır. Bu durum, "Adım Gerilim Yöntemi"nin neden bu kadar önemli olduğunu açıkça gösterir. Yüksek gerilim altında, yalıtım içindeki zayıf noktalar (örneğin, boşluk deşarjları veya kısmi deşarjlar) aktif hale gelerek iletken yollar oluşturur. Bu da, yalıtımın genel direncinde ani ve belirgin bir düşüşe yol açar. Bu düşüş, yalıtımın çalışma voltajına maruz kaldığında potansiyel bir arıza riski taşıdığının güçlü bir işaretidir.


Bu nedenle, yalıtımın gerçek durumunu ve gizli zayıflıklarını tespit etmek için sadece düşük voltaj testleri yeterli olmayabilir; yalıtımın maruz kalacağı en kötü durum senaryolarını simüle eden daha yüksek gerilimli testler kritik önem taşır.


Şekil 6 – “Adım voltajı” testine ait tipik eğriler

“Adım voltajı” testine ait tipik eğriler
Şekil 6 – “Adım voltajı” testine ait tipik eğriler

Şekil 7 – İyi ve kötü yalıtımla sonuçları karşılaştıran adım voltajı yöntemine göre test eğrileri

 İyi ve kötü yalıtımla sonuçları karşılaştıran adım voltajı yöntemine göre test eğrileri
Şekil 7 – İyi ve kötü yalıtımla sonuçları karşılaştıran adım voltajı yöntemine göre test eğrileri

Eğri 1 (alt grafik), artan voltajla birlikte dirençte belirgin bir düşüş olduğunu ve bir sorun olduğunu göstermektedir. Eğri 2 (üst grafik), aynı motor sargısında temizleme, fırınlama ve emdirme işlemlerinden sonra bulunan koşulları göstermektedir.


Eğri 1, dirençteki düşüşü ve bir sorun olduğunu göstermektedir. Eğri 2, aynı cihazın temizleme, fırınlama ve emdirme işlemlerinden sonra durumunu göstermektedir. Bu yöntem, ekipman yalıtımında aşırı nem veya diğer kirleticilerin varlığını belirlemede faydalıdır.




  1. Test Gerilimi ve Ekipman Değeri


Rutin bakım için yaygın olarak kullanılan DC Voltaj testleri aşağıdaki gibidir:

Ekipman AC Derecesi

DC Test Voltajı

<100 V

100 – 250 V

440 – 550 V

500 – 1000 V

2400 V

1000 – 2500 V

4160 V ve üzeri

1000 – 5000 V veya daha yüksek

Ekipmanın test gerilimleri, rutin bakım gerilimlerinden önemli ölçüde daha yüksektir. Özel öneriler için üreticiye danışmalısınız.


Döner ekipmanlar için test gerilimleri:


  • Fabrika AC testi: 2 × tanımlama etiketi Değer + 1000 V

  • Kurulumda DC Test Gerilimi: 0,8 × Fabrika AC Testi × 1,6

  • Servis Sonrası DC Test Gerilimi: 0,6 × fabrika AC Testi × 1,6




  1. Ekipman Kurutma Sırasındaki Testler


Islak elektrikli ekipman, bakım mühendislerinin sıkça karşılaştığı yaygın bir sorundur. Eğer ekipman tatlı sudan dolayı ıslanmışsa, genellikle tek yapmanız gereken onu iyice kurutmaktır.

Ancak durum tuzlu su ile farklıdır ve çok daha kritik bir tehlike arz eder. Tuzlu su, metal ve yalıtım yüzeylerinde, hatta yalıtımın en küçük çatlaklarında bile aşındırıcı tuz birikintileri bırakır. Bu tuzlar zamanla korozyona ve iletken yolların oluşmasına neden olarak yalıtım direncini düşürür ve ekipmanın arızalanma riskini artırır.


Bu nedenle, tuzlu suya maruz kalmış ekipmanlar için tatlı suyla aşırı temizlik (bolca durulama) şarttır. Tuz kalıntılarını tamamen gidermek, ekipmanın uzun ömürlü ve güvenli çalışması için hayati önem taşır. Durulama işleminden sonra, ekipmanın tamamen kuruduğundan emin olmalısınız.


Elektrikli ekipmanı ıslattıktan sonra kurutmanın birçok yolu vardır, ekipmanın boyutuna ve taşınabilirliğine bağlı olarak bu yöntemler değişebilir. Yaygın olarak kullanılan kurutma teknikleri şunlardır:


  • Sıcak Hava Üfleme: Küçükten orta boya kadar ekipmanlar için sıcak hava tabancaları veya endüstriyel ısıtıcılar kullanılarak nemin buharlaştırılması.

  • Fırınlama: Daha küçük, ısıya dayanıklı bileşenler veya ekipmanlar için kontrollü sıcaklıkta fırınlarda kurutma. Bu yöntem hassas sıcaklık kontrolü gerektirir.

  • İletkenlerden Akım Sirkülasyonu: Ekipmanın kendi iletkenlerinden (örneğin motor sargıları) kontrollü bir akım geçirerek oluşan direnç ısısıyla kurutma. Bu yöntem büyük motorlar veya transformatörler için etkili olabilir ve özel dikkat ile yapılmalıdır.

  • Yukarıdakilerin Kombinasyonu: En iyi sonuçları elde etmek için birden fazla yöntemin birlikte kullanılması.


Kurutma Her Zaman Gerekli mi?

Bazı durumlarda, özellikle nem maruziyeti minimal ise veya yalıtım malzemeleri neme karşı çok dirençliyse, kurutma gerekli olmayabilir. Bu kararı vermek için ilgili ekipmana ait önceki yalıtım testi kayıtlarınız varsa, bunlar çok faydalıdır. Mevcut test sonuçlarını önceki kayıtlarla karşılaştırmak, yalıtımın ne kadar etkilendiğini ve bir kurutma işleminin gerçekten gerekip gerekmediğini değerlendirmenize yardımcı olacaktır. Bu kıyaslama, gereksiz müdahaleleri önlerken, ekipmanın güvenli ve verimli bir şekilde hizmete dönmesini sağlar.


Kurutma işleminin erken aşamalarında, yalıtımın hala nemli olabileceği göz önünde bulundurularak test voltajının sınırlandırılması önerilir. Yüksek voltaj uygulamak, zayıflamış yalıtıma zarar verebilir veya hatalı okumalara yol açabilir.


Yukarıdaki kurutma eğrisi (bir DC motorun armatürü örneğinde), yalıtım direncinin ısıtma uygulandıktan sonra nasıl değiştiğini açıkça göstermektedir:


  1. Isıtma Başlangıcı ve Direnç Düşüşü: Ekipman ısıtılmaya başlandığında, yalıtım direnci başlangıçta düşer. Bu, yalıtım malzemesinin sıcaklıkla birlikte geçici olarak iletkenliğinin artmasından ve nemin buharlaşmaya başlamasından kaynaklanır.

  2. Kurutma İlerledikçe Direnç Yükselişi: Kurutma işlemi ilerledikçe, yalıtım içindeki nem uzaklaştırıldığı için yalıtım direnci kademeli olarak yükselir. Bu, yalıtımın eski, sağlıklı durumuna geri döndüğünün bir işaretidir.

  3. Hedef Değere Ulaşma: Son olarak, ekipman oda sıcaklığına soğuduğunda, yalıtım direnci gerekli veya güvenli değere yükselir. Bu noktada, önceki test kayıtlarınız kritik öneme sahiptir. Geçmişteki sağlıklı değerlerle karşılaştırma yaparak, yalıtımın ne zaman güvenli bir seviyeye ulaştığını kesin olarak anlayabilirsiniz.


Kurutma sürecini daha verimli ve güvenli bir şekilde takip etmek için periyodik olarak yalıtım testleri yapmak ve özellikle DAR (Dielektrik Emilim Oranı) veya PI (Polarizasyon İndeksi) gibi oranları kullanmak mümkündür. Bu indeksler, sıcaklık değişimlerinden görece bağımsız oldukları için, yalıtımın gerçek kuruluk seviyesini ve onarım durumunu izlemek için mükemmel göstergelerdir. Bu sayede, "telafi sıcaklığı" (yani, yalıtımın kuruluk seviyesinin yeterli olduğu sıcaklık) doğru bir şekilde belirlenebilir.




  1. Sıcaklığın Yalıtım Direnci Üzerindeki Etkisi


Yalıtım malzemelerinin elektriksel direnci, sıcaklık değişimlerine karşı oldukça hassastır ve sıcaklık arttıkça önemli ölçüde azalır. Bu durum, yalıtım direnci ölçümlerini doğrudan etkilediği için, farklı zamanlarda veya farklı ortam koşullarında alınan ölçümlerin güvenilir bir şekilde karşılaştırılmasını zorlaştırır.


Bu nedenle, ölçümler arasında güvenilir karşılaştırmalar yapabilmek için iki temel yaklaşım izlenir:


  1. Sıcaklık Düzeltmesi: Alınan yalıtım direnci ölçümlerini belirli bir taban sıcaklığına (genellikle 20 °C'ye) düzeltmeliyiz. Bu düzeltme, her malzemenin kendine özgü sıcaklık-direnç katsayıları kullanılarak yapılır. Bu sayede, farklı sıcaklıklarda yapılan ölçümler, sanki hepsi aynı referans sıcaklıkta yapılmış gibi karşılaştırılabilir hale gelir.

  2. Sabit Sıcaklıkta Ölçüm: En ideal senaryo, ölçümleri her zaman aynı sıcaklıkta yapmaktır. Bu, özellikle laboratuvar ortamında veya kontrollü test koşullarında mümkün olabilir. Ancak saha koşullarında her zaman pratik olmayabilir.



Her iki yöntem de, yalıtımın gerçek durumunu zaman içindeki değişimini daha doğru bir şekilde değerlendirmek ve potansiyel sorunları daha güvenilir bir şekilde tespit etmek için kritik öneme sahiptir.


Sıcaklık ve Yalıtım Direnci: "10 Derece Kuralı"

Yalıtım direnci ile sıcaklık arasındaki ilişkiyi anlamanın pratik bir yolu, genellikle kullanılan şu ana kuraldır:


  • Her 10 °C'lik sıcaklık artışı için yalıtım direncini yarıya indirin.

  • Her 10 °C'lik sıcaklık düşüşü için yalıtım direncini ikiye katlayın.


Bu kural, yalıtım direncinin sıcaklıkla ters orantılı olarak değiştiğini basitçe ifade eder. Sıcaklık arttıkça yalıtım malzemesinin moleküler hareketi hızlanır, bu da serbest elektronların hareketini kolaylaştırır ve dolayısıyla direncini düşürür.


Ancak, bu kuralın bir genelleme olduğunu unutmamak önemlidir. Her yalıtım türünün (örneğin, kağıt, mika, epoksi, XLPE vb.) sıcaklığa bağlı direnç değişimi farklı olacaktır. Bu "10 derece kuralı" yaklaşık bir tahmin sunsa da, kritik uygulamalar için her zaman ilgili standartlara ve malzemenin kendi sıcaklık katsayılarına başvurmak daha doğru sonuçlar verecektir.

Şekil 8 – Her dört saatte bir, bir dakikalık yalıtım direnci okumalarının alındığı tipik kurutma eğrisi

Her dört saatte bir, bir dakikalık yalıtım direnci okumalarının alındığı tipik kurutma eğrisi
Şekil 8 – Her dört saatte bir, bir dakikalık yalıtım direnci okumalarının alındığı tipik kurutma eğrisi


  1. Teste Hazırlık


  1. Hizmet Sevis) Dışı Bırakın!

    1. Kapatın

    2. Anahtarları açın

    3. Enerjiyi kesin (topraklama)

    4. Bağlantıyı kesin

      1. Hatları ayırın

      2. Nötr ve koruyucu topraklamayı ayırın (TEST YAPTIRIMI!)

  2. Teste Nelerin Dahil Olduğundan Emin Olun!

    1. Tesisatı inceleyin

      1. Teste neler bağlı/dahil?

      2. Tesisattan uzaklaşan iletkenlere dikkat edin (Direnci azaltacak ek ekipmanları kontrol edin)

    2. Bileşen parçalarını izole etmek ve her birini ayrı ayrı test etmek gerekebilir

    3. Kapasitansın Deşarjı

      1. Kapasitansın hem izolasyon testinden önce hem de sonra deşarj edilmesi çok önemlidir.

      2. Test voltajının uygulandığı sürenin 4 katı kadar bir süre deşarj edin.

    4. Anahtarlarda Akım Kaçağı

      1. Anahtarlar veya sigorta blokları üzerinden veya içinden geçen kaçakların okumaları etkilemeyeceğini unutmayın.

      2. Enerjili bir hattaki akım cihaza sızabilir ve tutarsız okumalara (canlı hat) neden olabilir.




  1. Güvenlik Önlemleri


  1. Ekipmanı hizmet dışı bırakırken tüm güvenlik kurallarına uyun.

  2. Bağlantısı kesilmiş anahtarları kapatın.

  3. Yabancı veya indüklenmiş voltajları test edin.

  4. İşçi topraklaması uygulayın.

  5. Yüksek voltajlı ekipmanların etrafında çalışırken, test edilen cihazda veya bağlı olduğu hatlarda her zaman voltaj indükleme olasılığı vardır.

  6. Bu nedenle, baradan veya hattan ayırmanız önerilir.

  7. Test uçlarını bağlarken lastik eldiven kullanın.

  8. Asla canlı cihazları test etmeyin!

  9. Topraklama bağlantılarının çıkarılması gerekiyorsa, akım taşımadıklarından ve bağlantı kesildiğinde diğer cihazların gerekli korumayı kaybetmediğinden emin olun.

  10. Devreden uzaklaşan iletkenlere dikkat edin ve bunların herhangi bir güç kaynağından çıkarıldığından emin olun.

  11. Test voltajından kaynaklanan elektrik çarpması tehlikesi:

    1. Cihazın voltaj değerini göz önünde bulundurun ve dikkatli olun!

    2. Büyük ekipmanlar tehlikeli miktarda enerji depolayabilir.

    3. Testten sonra ve test uçlarını tutmadan önce kapasitansı boşaltın.

  12. Patlama ve Yangın Tehlikesi:

    1. Test cihazının normal kullanımında yangın tehlikesi yoktur, ancak ekipmanın yanıcı veya patlayıcı atmosferde test edilmesi durumunda bir tehlike mevcuttur.

    2. Şu durumlarda kıvılcım oluşabilir:

      1. Kapasitansı boşaltmadan test uçlarını bağlama.

      2. Test sırasında, hatalı yalıtımdan veya üzerinden ark oluşması.

      3. Kapasitans boşaldığında yapılan bir testten sonra, test uçlarını en az 60 saniye boyunca çıkarmayın ve boşalmaları için zaman tanıyın.



1 Comment

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating*
kim seng
kim seng
6 days ago
Rated 5 out of 5 stars.

The breakdown of the different testing methods is incredibly helpful. The section on the Time-Resistance Method, particularly the explanation of Polarization Index (PI) and Dielectric Absorption Ratio (DAR), is a highlight. I agree that these methods provide a much more reliable assessment of insulation health than a simple spot reading, especially since they are less dependent on temperature. This is a great resource for anyone looking to go beyond basic testing. Aretabet

Like
  • Beyaz LinkedIn Simge
  • Beyaz Facebook Simge
  • Beyaz Heyecan Simge

BU İÇERİĞE EMOJİ İLE TEPKİ VER

bottom of page