“Ne zaman aşırı düşünmeye kapılırsanız, olan bir şeyden kaçıyorsunuzdur. Olduğunuz yerde olmak istemezsiniz zira. Burada, Şimdi.”
Birçoğumuz aşırı düşünmekten dolayı büyük sıkıntı çekiyoruz. Ben de o insanlardan biriyim mesela. Hayatım boyunca, aşırı düşünerek zihnimin dehlizlerinde kayboldum ve bunun öyle iddia edildiği kadar da sorun olduğuna pek inanmadım. Hepimizin kafasında manyaklıkmış gibi görünen bir ses vardır. Bu ses, bir an için mutludur, bir an için dışarı fırlayacak gibidir, bazen de birkaç saniye içinde diğer insanları yargılar.
Şuana kadar gerçekleştirilen bilimsel araştırmalar, bu sesin kim ya da ne olduğuna henüz pek ışık tutamadı. Kimse bilmiyor yani! Ancak filozoflar ve düşünürler bu konu üzerinde yüzyıllar boyunca yazıp çiziyor. Yüzlercesini okudum. Ve bana çok yardımcı oldular diyebilirim. Zira düşüncelerimi her zamankinden daha fazla kontrol edebiliyorum artık.
Pek çok okuyucum benden aşırı düşünme sorunlarına yardımcı olabilecek kitapları paylaşmamı istedi. Bu yüzden bugün burada, bu konuyla ilgili en iyi üç kitabımı paylaşacağım. Daha fazla kitap tavsiyesi arıyorsanız, 70'in üzerinde harika kitabın bulunduğu okuma listemize bir göz atabilirsiniz.
Aşağıdaki üç kitap benim en sevdiğim kitaplardır. Bunları defalarca tekrar tekrar okudum. Issız bir adada yanınıza hangi üç şeyi alırdınız diye sorsaydınız, tereddütsüz bu üç kitaptır derdim.
Stoacılığın hayatımda huzur bulmama nasıl yardımcı olduğunu sıklıkla yazılarımda dile getiririm. Ve Epiktetos’un bu klasik metni (orijinali The Enchiridion adındadır) beni çok etkileyen bir eserdir.
Tek bir oturuşta okuyabilirsiniz ve şimdiye kadar okuduklarım içinde her cümlesi derin anlamlar içeren tek eser diyebilirim.
Yüzlerce kez okumuş olabilirim ve bu küçük kitaptan hâlâ yeni fikirler ve ilhamlar alıyorum. Öğrenmeye ve gelişmeye devam ettiğinizde, kitaplarda farklı şeyler görmeye başlarsınız. Kitapları yeniden okumamamın sebebi de bu. Bu noktada, içerik değişmez, siz değişirsiniz.
Bu kitabı okumadıysanız, hemen şimdi her şeyi bırakmanızı ve okumaya başlamanızı şiddetle öneririm.
Çevrim-içi olarak ücretsiz bir kopyası var. Ciltsiz kitap istiyorsanız, yukarıda başlığa bağlantılandırdığım sürümünü de tavsiye ederim.
2| Bağlantısız Ruh (Michael A. Singer)
Felsefe, ne türde olduğu ya da nereden geldiği hiç önemli değil, aşırı düşünmeyi bırakmanıza yardımcı olabilir. Yaşam hakkında felsefe okuduğunuz sürece, ondan bir şeyler çıkaracaksınızdır muhakkak.
Küresel anlamda konuşursak, Batı ve Doğu felsefesi arasında bir fark olduğunu söylüyor olabilirsiniz. Ancak her ikisinin de hedefi aynı: Daha iyi yaşamanıza yardımcı olmaktır.
Sadece bunun için farklı araçlara sahipler. Stoacılar kendilerini sükunet ile gerekçelendirdiler. Budizm, Zen, Farkındalık ve diğerleri gibi doğu felsefeleri ve metodolojileri de bunu akıl yürütmeyi ortadan kaldırarak yaptı. Bunun yerine zihni gözlemlediler. Meditasyon budur işte.
Ayrıca meditasyon yapmadan da doğu felsefesini uygulayabilirsiniz. İşte Michael Singer’ın The Untethered Soul (Bağlantısız Ruh) adlı kitabında mükemmel bir şekilde yakaladığı şey tam da bu. Bu kitaptan birçok şey elde edebilirsiniz: Maneviyat, Meditasyon Teknikleri ve Gönül Rahatlığı.
Bu kitabı şüpheci, pratik ve açık fikirli herkese tavsiye ederim. Singer, işleri karmaşık veya ezoterik hale getirmeden, aşırı düşünmeyi bırakmanıza yardımcı olarak harika bir iş çıkarmış.
3| Sükunet Konuşuyor (Eckhart Tolle)
Bu, aşırı düşünme ile ilgili aforizmaların bir araya getirildiği bir koleksiyondur. Kısa, konuya göre ve oldukça pratik. Tıpkı Singer’in kitabında olduğu gibi, Tolle de geçmişiyle boğuşmadan uygulayabileceğiniz teknikleri açıklamada harika bir iş çıkarmış.
Bir çoğumuzun felsefe tarihi umrunda değildir. Bunun yerine pratik uygulamaları önemseriz. İşte kitaptaki en sevdiğim alıntılardan biri:
“Ne zaman aşırı düşünmeye kapılırsanız, olan bir şeyden kaçıyorsunuzdur. Olduğunuz yerde olmak istemezsiniz zira. Burada, Şimdi.”
Sanırım Stoacılar da buna katılıyordur. Aşırı düşünmek, yalnızca arzularınızı kovalamakla veya tiksintilerinizden kaçmakla çok meşgul olduğunuzda söz konusudur. Aslında, bir çoğumuzun hayatı boyunca yaptığı şeydir bu.
Yaşama olduğu gibi uyum sağlamak için içimizdeki cesareti arayıp bulmalıyız. İşlerin farklı olmasını dilemeyin. İşler olduğu gibidir, zira bu yüzden “bu neden bana oluyor?” diye sormayı bırakın. Kabul edin. Ancak o zaman zihninizdeki bu aşırılıktan kurtulabilirsiniz.
Pratik Yapın
Düşüncelerimizin bir çoğu işe yaramaz. Felsefi pragmatizm okulunun kurucusu William James, bunu en iyi şekilde ifade etmiş:
“Pek çok insan sadece önyargılarını yeniden düzenlerken, düşündüklerini düşünür.”
Zihin bir araçtır. Size karşı değil, sizin için çalışması gereken. Bu, aşırı düşünme hakkındaki kitabımın bir önermesidir. Bazen kendi kafamızın içinde sıkışıp kalırız. Aşırı düşünmeyi bırakmak istiyorsanız, yukarıdaki kitapları okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Ancak okuduğunuz şeyi uygulamanın daha önemli olduğunu da unutmayın derim.
Aşırı düşünme hakkında öğrendiğim en önemli ders bu. Daha fazla bilgi sahibi olmak ve düşünmek çözüm değildir. Pratik yapmaktır esas olan.
