Yazma Sanatında Ustalığa Giden Yol
- Hüseyin GÜZEL
- 2 hours ago
- 3 min read
Son birkaç haftadır evde tamirat işleriyle ilgili YouTube videolarına daldım. Evinizi nasıl yenileyeceğiniz, örneğin IKEA malzemelerini birleştirmek için matkap kullanmak gibi konularda birçok bilgi edindim. Tavana lamba asmak için delikler açmak gibi işler de yaptım, ancak delme konusunda eksiklerim olduğunu fark ettim ve bu konuda daha fazla bilgi edinmeye karar verdim.
Bir matkaptaki tüm farklı ayarlar nelerdir ve tam olarak ne için kullanılırlar? Hangi iş için hangi matkap ucu kullanılmalıdır?
Bu blog yazısı için hazırladığımız podcast'i Spotify üzerinden dinleyebilirsiniz...
Kendin Yap (DIY) Maceram hakkında sizi sıkmadan önce (hiçbir zaman hayranı olmadım), bu hikayeyi neden paylaştığımı açıklayayım.
Çünkü şu an yaşadıklarım bana on yıldan biraz fazla bir süre önce yazma eğitimi almaya başladığım zamanları anımsatıyor.
Şunu açıklığa kavuşturalım: Herkes nasıl yazılacağını bilir. Hepimiz mesaj ve e-posta yazarız. Okula gittik. Yazma konusunda temel bilgiye sahibiz.
Ancak, çoğumuz kendimizi etkili bir şekilde yazma konusunda hiç eğitmedik.
Yazmak yetenekle ilgili değildir
Çoğumuz iyi yazmak isteriz. Peki neden?
Sonuçlar için değil, özellikle de yapay zeka çağında. E-postalara daha iyi cevap verebilmek için daha iyi bir yazar olmak üzere eğitim almazsınız.
Hayır, daha iyi bir yazar olmanızın asıl sebebi, kendiniz için iyi bir yazar olmak istemenizdir.
İşte hepsi bu kadar basit.
Ama bir sebebiniz olmalı. Yazmaya başladığımda benim sebebim şuydu:
"Hayatımla ne yapacağımı bilemiyorum, sıkışıp kaldım. Hep bir kitap yazmak istemişimdir. Bu yüzden yazma becerilerimi geliştirmek ve iyi bir yazar olmak için zaman ayırmaya karar verdim."
İşte tam olarak bu yüzden evdeki her şeyi yapmayı öğreniyorum. Eşimle yeni bir ev aldık ve bir çocuk bekliyoruz. Bu yüzden artık müteahhitlere veya tamircilere bağımlı olmak istemiyorum.
Oğlum yatak odası tasarımını değiştirmek isterse, bunu onunla birlikte yapmayı çok isterim. Tamircilik becerilerimi öğrenmek, bunları iyi bir şeye dönüştürmek ve başkalarına aktarmak istiyorum.
İşte benim motivasyonum bu.
Ve bunun yetenekle pek ilgisi yok. Yazarlık için de aynı şey geçerli. Elbette, yeteneğin bir rolü var, ancak bilinçli bir şekilde çalışarak çok ileri gidebilirsiniz.
Yazma eğitimi
Yazdıkça, yazmanın sadece yaratıcı bir eylem değil, aynı zamanda zihinsel bir egzersiz olduğunu daha derinden kavrıyorum. Beyniniz için ağırlık kaldırmak gibi, düşüncelerinizi şekillendirmek ve geliştirmek için bir egzersiz.
Her yazma seansı, kendiniz hakkında değerli bilgiler sunar. Odaklanma yeteneğinizi, sabrınızı ve zorluklara karşı direncinizi ortaya koyar.
Yazarken, zihninizin gerçek zamanlı bir yansımasını görürsünüz. Dikkatinizin ne kadar kolay dağıldığını, telefonunuza bakmak veya bir cümleyi tekrar okumak için ne sıklıkla durduğunuzu fark edersiniz. Sessizliğin ne kadar rahatsız edici hissettirdiğini ve zihninizin sürekli uyarılma arayışında olduğunu görürsünüz.
Yazmanın güzelliği bu işte . İç dünyanızı açığa çıkarır.
Zihniniz dağınıksa yazınız da dağınık olacaktır.
Düşünceleriniz net olursa sözleriniz de net olur.
Bu yüzden yazmayı bir meta beceri olarak görüyorum.
Sadece iletişimle ilgili değil. Yazmak size birçok fayda sağlayan bir uygulamadır aynı zamanda.
Bir yazar gibi antrenman yapmak için ne yapmalı?
Her gün küçük adımlarla başlayın ve bunu rutininizin bir parçası haline getirin, ruh halinize göre değil.
Benim için işe yarayanlar şunlar:
Kısa da olsa her gün yazın.
Kelime sayısını değil, tutarlılığı hedefleyin. Günde 15 dakika yazmak, ayda bir kez 3 saat yazmaktan iyidir.
Zamanlayıcı kullanın.
25-30 dakika ayarlayın. Dikkat dağıtıcı hiçbir şey yok. Düzenleme yok. Sadece yazın. Zamanlayıcı bittiğinde durun. Bu bir tekrardır.
Bir şeyi bitir.
Yarım kalmış işler kolaydır. Tamamlanmış olanlar sana öğretir. Mükemmel olmasa bile yayınla.
İyi yazılar okuyun.
Okumak zevki geliştirir. Zevk, düzenlemelerinizi yönlendirir. Sadece sosyal medyayı okursanız, sosyal medya gibi yazarsınız.
Sonuçlardan uzaklaşın.
Beğeni, paylaşım veya övgü peşinde koşmayın. Algoritmayı eğitmiyorsunuz. Kendinizi eğitiyorsunuz.
Bu küçük kurallar birleşerek ilerler. Zamanla yazınız keskinleşir ve düşünceniz de öyle.
Bu makale için hazırladığımız Youtube sunum videosunu izleyebilirsiniz...
Yansıma olarak yazma
İnsanlar yazmanın ifadeyle ilgili olduğunu düşünür. Oysa benim için asıl amaç anlamaktır. Ne düşündüğümü anlamak için yazarım. Neyin gerçek, neyin sadece laf kalabalığı olduğunu ayırt etmek için.
Bu yüzden karar vermeden, projeye başlamadan, yatırım yapmadan önce yazarım. Yazmak, kafamdaki sisleri dağıtır ve düşüncelerimin ardındaki gerçeği ortaya çıkarır.
Çoğu insan dürüstlük gerektirdiği için yazmaktan kaçar. Düşüncelerinizi kağıda döktüğünüzde kendinize yalan söyleyemezsiniz. Belirsiz duyguların arkasına saklanamazsınız. Tam olarak nasıl düşündüğünüzü görürsünüz ki bu bazen rahatsız edici olabilir.
Bilgelik yolculuğu tam da burada başlıyor.
İyi yazma çabası göz alıcı bir süreç değil; aksine, genellikle sıkıcı ve sessiz bir şekilde, kapalı kapılar ardında gerçekleşir.
Başlangıçta, bu tamamen kendiniz için yaptığınız bir şeydir. Ve bir gün, bunu başkalarıyla paylaşmaya hazır hissettiğinizde, beğenirlerse ne güzel, beğenmezlerse de sorun değil.
İşin sırrı mükemmel yazmak değil. Dürüstçe yazmaktır.
Hazır hissetmeyi beklemeyi bırakın. Taslak tamamlanmadan aşırı düzenleme yapmayı bırakın. Oturun, yazın, kötü olsa bile. Ertesi gün tekrar gelin.
Takip asla bitmez
On yıldır yazıyorum ama hâlâ “vardığımı” hissetmiyorum. Kendimi sürekli daha iyi olmaya zorluyorum ve başladığım zamanki zihniyetimi asla unutmuyorum. O zamanlar sadece öğrenmek istiyordum ve hâlâ da öyle.
Bazı günler saçma sapan şeyler yazacaksınız, bazı günler ise kendinizi şaşırtacaksınız. Birinin olmadan diğerinin olamayacağını göreceksiniz. Çünkü yazmak, mükemmel cümleyi kurmakla ilgili değil, olmak istediğin kişinin peşinden gitmekle ilgili. Bu arayış hiçbir zaman bitmez.
Comments