Steve Jobs, teknoloji dünyasının önde gelen figürlerinden biridir. Onun yaratıcılığı ve yenilikçiliği, #Apple'ın dünya çapında bir teknoloji devi haline gelmesini sağladı. Ancak, Jobs'un yaratıcılığını sıradan bir insanınkinden ayıran şey nedir? Jobs, yaratıcılığı #icat etmedi, onu besledi.
Steve Jobs'un yaratıcılığı, çocukluk döneminden itibaren şekillenmeye başladı. Genç yaşlarda #elektronik cihazlarla ilgilenmeye başladı ve bu ilgi, onun ileride Apple'ı kurmasına yol açan temellerden biriydi. Ancak Jobs'un yaratıcılığının anahtarı, çeşitli deneyimlerden ve ilgi alanlarından beslenmesiydi.
Jobs, Hindistan'da bir #yolculuk yaparak farklı kültürlerin etkileyici dünyasını deneyimledi. Bu #deneyim, onun farklı #düşünme biçimlerini anlamasına ve yaratıcılığını genişletmesine yardımcı oldu. Ayrıca Jobs, San Francisco Körler Okulu'nda #kalligrafi dersleri aldı ve bu deneyim, daha sonra #Macintosh bilgisayarının #yazı tiplerinin estetik açıdan zengin olmasına katkı sağladı.
Jobs'un yaratıcılığını besleyen bir diğer önemli unsur, #işbirliği ve farklı perspektifleri bir araya getirme yeteneğiydi. Apple'ı kurduğunda, farklı disiplinlerden gelen yetenekli insanları bir araya getirerek inovasyonun önünü açtı. Bu #ekip çalışması, Apple'ın ürünlerinin #özgün ve #kullanıcıdostu olmasını sağladı.
"İcraata geçmeyen vizyon halüsinasyondan ibarettir." Walter Isaacson
Steve Jobs, özellikle #yaratıcı tarafta, en iyiyi nasıl ortaya çıkaracağını biliyordu. Birincil amacı 'aşırı yeteneklileri' bulmaktı ve özellikle yaratıcı olsaydınız, ilgi odağı olacağınız hatalar yapmak için size bir yer verilirdi.
Sonuçlar kendileri için konuşur.
Önce yaratıcıları, problem çözücüleri ve eleştirmenleri seçin, sonra onları bu sırayla bulundurun.
Steve Jobs hayatta iken, küçük bir #bilgisayar şirketini nasıl bir güç merkezi haline dönüştürdüğünü kendisinden duyma şansım oldu. Bize "kariyerinizde üç tür insanla tanışacaksınız" demişti. Ardından basit bir algoritma gösterdi bizlere:
"On akıllı insanı konferans salonuna topluyoruz, ikisi yaratıcı, ikisi problem çözmede harika olacak, geri kalanlar da eleştirmenler olsun. Yaratıcıları hazır hale getirene kadar eleştirmenlerden uzak tutun."
Bir zaman sonra, müşterilerinin hayal gücünü tutuşturan ürünlerle rakiplerinin kafalarını karıştırdı ve çok şaşırttı. Ancak iPhone'un ilk günlerini hatırlıyor musunuz? Eleştirmenler başarısızlığa neden olabilecek yüzlerce farklı nedenden ötürü onu #eleştiri bombardımana tuttular. Ve neredeyse olacaktı, ama #başarısızlık başarının sadece bir basamağıdır. Doğru zamanın ne zaman olduğunu biliyordu. Yaratmaya devam etmenin zamanı gelmişti.
Jobs'ın, teknolojiyi ve tasarımı önceden kimsenin yapmadığı veya hayal etmediği yöntemlerle harmanlamaya çabalarken deneyimlediği kurallar:
1) Yaratıcıları besle:
Daha önce teknoloji şirketi olmayan Apple'da çalışırken, Jobs, organizasyonda, kendisi gibi yanılgısız bir yaratıcı beceriye sahip birkaç insanı dikkatli bir şekilde korudu, onları ve fikirlerini besledi.
2) Sorunun çözülmesine izin ver
Daha sonra, yeni ürünlerdeki aksaklıkların tadını çıkaran sorun çözücülerden oluşan geniş bir kitleyi gördü ve onlardan bir grubu seçti.
3) Ardından eleştirmenlere söz ver:
Sonunda, geri kalan kimseler (eleştirmenler); bir şeyleri parçalamak için tekmeyi basan bu yüzsüz eleştirmen sınıfı, rahatsız etmek ve övünmek için söz alır.
Sonuç olarak, Steve Jobs'un yaratıcılığı icat etmekten ziyade beslemek ve çeşitli deneyimlerden beslenmekle ilgiliydi. Onun başarısı, farklı düşünme biçimlerini bir araya getirme yeteneği ve tutkulu bir şekilde yenilik yapma isteğine dayanıyordu. Jobs, yaratıcılığın sadece bir anda gelmediğini, birçok farklı kaynaktan beslenerek geliştiğini gösterdi.