top of page

Blog Posts

Dünya’nı Mı Yoksa Dünya’yı Mı Değiştiriyorsun?

Dünya değişiyor ve dinamik olarak daha karmaşık hale geliyor. Ancak idealleriniz ve çalışma tarzınız da onunla birlikte değişiyor mu?

Çok sık olarak, yaşadığımız zorlukları ve sıkıntıları belirli tarz davranış kalıpları edinmek için rahat ama yanlış panzehirlerle aşmaya çalışıyoruz.


“İş kişisel değildir” diyoruz. Tabi robotlar işlerimizi devraldığında bu doğru olabilir.

Yöneticiler, “Daha azıyla daha fazlasını yapın” modundalar. Belki de insanlara daha azına odaklanmaları için izin vermeliler.


Benim iş hayatında duyduğum ve en sevdiğim klişe sözlerden biri de: “Hızlı, ucuz veya iyi olan arasında bir seçim yapın.” dır.


Sanırım bu yüzyılın başında bazı kurnaz danışmanlar bu büyülü felsefeyi icat ettiler ve o zamandan beri de işler pek yolunda gitmiyor.


Eski okul söylemleri yanlış cevaplar üretmekte ve kötü davranışları haklı çıkarmaktadır.

İş dünyasındaki bazı şeyler, verimsiz alışkanlıkları olan klişeleri parçalamak için yeni bir yol benimsemekten daha ilham vericidir.


Ancak, bir şirketin, bir dijital değişim çabası, değişime dair gerçek bir bağlılığı söz konusu olmadığı için genellikle başarısız olur.


Consultancy.uk tarafından yapılan bir araştırmaya göre, tüm dijital dönüşümlerin yaklaşık üçte ikisi başarısızdır ve başarısız olan teknoloji değil insanlardır esasında. Ve bu başarısızlık en üst yönetimden itibaren kademe kademe ilerler aşağı doğru.


Değişimin itici gücü olmak istiyorsanız, onun tarafından yönlendirilmek yerine, yolculuğunuzu biraz daha kolaylaştırmaya yardımcı olacak şu birkaç fikre kulak verebilirsiniz:


Risk Altında Yaratıcı ve Kararlı Olun! ki bunun sonucu Üstünlüktür…
Gerçekdışılık ve Üstünlük

Her zaman “hızlı, ucuz veya iyi” sözünü duyduğumda, savaşı ilk yarıda kaybetmiş gibi hissediyorum. Çünkü bu yanlış bir varsayımda bulunmama sebep oluyor ve yaratıcı düşünceyi de öldürüyor.


Yaratıcılık değişimin anahtarıdır. Aynı zamanda, dönüşümün zorluklarını aşmak için yaratıcılığın nerede olduğunu bilmemiz de gerekir.


PwC’nin Küresel İnovasyon Anketi’nde, CEO’lardan başarılı inovasyon için gerekli en önemli üç şeyin ne olduğunu seçmelerini istendiğinde % 31 oranında yaratıcılık yeteneğini tercih ettikleri görüldü.


Bu yüzden değişim için yeni bir yola ihtiyacımız var:


Bir hareket yaratmak (momentum) için yeterli dayanım gücünüz var mı?


Bağlılık duygusu gerekecektir bunun için ama sadece bu yeterli de değil! Bağlılık duygusu; lider değişikliği, görevlerin yeniden önceliklendirilmesi, bütçelemedeki boşluklar, onaydaki gecikmeler veya çatışmalardan kaynaklı gecikmeler gibi çeşitli nedenlerden dolayı çökebilir ki bunlardan herhangi biri söz konusu olduğunda, momentum kaybolur.


Her işletme, değişime inanmayanları dönüşümsel fikirlere iten ve risk seviyesini benimseyen gelenek karşıtlığına ihtiyaç duyar. PwC’nin Küresel İnovasyon Anketi’nde giderek daha fazla liderin bu şekilde düşündüğünü görüyoruz, 2017'de 1581 şirket çalışanı üzerinde yapılan inceleme riski raporunda, çalışanların % 47'si risk arzusunu izlediğini söylemişlerdir ki bu 2015'teki %36'lık orandan daha yüksektir.


Şeffaflıkta Doğruluk


Tam isabet oyuncularının evden kaçmalarını mı istiyorsun? Ya da daha önce hiç inşa edilmemiş bir şeyin bütçesi için mi çalışıyorsun? Teknik Lideriniz iş stratejinizi bulut ağından mı kontrol ediyor?


Bazen varlıklarımız olarak düşündüğümüz şeyler aslında önümüzdeki engellerimizdir.

Son zamanlarda, daha iyi bir müşteri duyarlılığı sağlamak için yeni bir ortak teknoloji platformu oluşturmak üzere bir yardımcı şirket ile çalışırken, İşletme Lideri bütçenin % 50'sinin deneyim değişikliği yönetimine harcanacağını söyledi.


Yeteneğinin zekilik ve doğruluk olduğunun farkındaydı, ancak görevini başarılı kılacak beceri ya da deneyime sahip değildi.


Daha iyi bir müşteri deneyimi elde etmek için daha büyük bir ortak deneyim ile başlayın. Bu İşletme Liderinin ilk günkü bağlılığı yalnızca değişimi gerçekleştirecek teknolojiye dayanmak değil, genişletilmiş bir ekibi sürece dahil etmek ve insan mücadelesine odaklanmaktı. Şirket bunu, standart değişim yönetimini, yeteneklere ait bir deneyim merkezine dönüştürerek başardı.


Mükemmellik İlerlemenin Düşmanıdır.


Doğru olanı yapmaktır esas olan, ama bu geç yapmak doğru değildir.

Bu; sadece risk toleransınızın düşük olduğu veya zamanın en büyük engeliniz olduğunu unuttuğunuz anlamına gelir.


Son zamanlarda, yeni bir pazar oluşturmak ve dönüştürmek isteyen perakende satış müşterileri için yeni bir platform geliştirdik. Yaptıklarımız için emsal olmadığından, pazar başarısını garanti altına almak için hiçbir araştırma yapılamazdı. Bunu piyasaya sürmek, mükemmel olmaktan uzak olacaktı bu yüzden, çünkü gelecekteki birçok değişikliği temsil eden bir dönüm noktasıydı bu.


Yolculuğumuzdaki en ferahlatıcı anlardan biri de, sponsor olan Dijital Şefi ile tanıştığımız zamandı ve o bize şunu söyledi: “Her şeyi istemek ve sonuna kadar zorlamak benim işim. Sormak istediğim herhangi bir şeyi tekrar başlatmak bizim başlangıç(lansman) tarihimizi kaçırmamızı sağlayacaktır.”


İşiniz değişim için defcon1'de mi yoksa trende enkazı bekleyen bir yolcu musunuz? Daha önce hiç yapılmayan veya yapılan bir şey için bütçelemeye çalışıyorsanız, “iyi, hızlı veya ucuz” kelimelerini ölçmek zor olabilir.


Kabul edelim, değişimin zamanı hep dündür.


Sadece bir inovasyon ve büyüme kültürü oluşturmaktan bahsetmiyoruz, bunu yapmak için çok çalışmalısınız (her şeyi dijital dönüşüme tabii tutarak başlayabilirsiniz)


Eğer dönüşümün daima döneceğini ve asla bitmeyeceğini kabul ediyorsan, O zaman başlamak için doğru zaman şuan…

YAZAR: David Clarke

17 views0 comments
  • Beyaz LinkedIn Simge
  • Beyaz Facebook Simge
  • Beyaz Heyecan Simge

BU İÇERİĞE EMOJİ İLE TEPKİ VER

bottom of page