Çocuklarıma Başarısız Olmayı Öğretiyorum
- Hüseyin GÜZEL
- May 27
- 3 min read
Peki neden verebileceğim en iyi ders bu? Yedi yaşındaki oğlumun çöken blok kulesinin enkazına baktığı o anı hiç unutmam. Ona, 'Sorun değil, tatlım. Tekrar deneyebilirsin,' dediğimi hatırlıyorum. Yüzü kıpkırmızı olmuştu, minik elleri yumruk şeklindeydi ve gözleri yaşlarla doluydu. O kuleyi mükemmel hayal etmişti ve şimdi her şey paramparça olmuştu.

Ve işte o zaman beni etkiledi: Ona bir kule inşa etmeyi öğretmiyordum. Ona başarısız olmayı öğretiyordum.
Ve ona öğretmeyi öğrendiğim en önemli şey de bu olabilir.
Mükemmellik Efsanesi
Başarıya odaklanmış bir dünyada yaşıyoruz. Sosyal medya akışlarımız, kusursuz anlar, mükemmel performanslar ve yüksek notlarla dolu. Ancak bu özenle yaratılmış parıltılı yüzeyin altında, mücadelelerin, hataların ve sayısız başarısızlığın gizli hikayesi yatıyor.
Anne baba olarak, çocuklarımızı başarısızlıktan korumak içgüdüsel bir dürtü. Onların hayal kırıklığı yaşamasını, 'yeterince iyi olmama' acısını hissetmelerini istemiyoruz. Ancak, onları her türlü zorluktan koruyarak, aslında onlara en büyük kötülüğü mü yapıyoruz? Onları büyümeleri ve gelişmeleri için gerekli olan deneyimlerden mahrum mu bırakıyoruz?
Çocuklarımın karşılaştığı her sorunu çözmek için hemen harekete geçerdim; kırık oyuncakları tamir eder, zorlu ödev sorularına cevaplar bulur, arkadaşlarıyla kavga ettiklerinde aralarını düzeltirdim. Kendimi iyi niyetli bir ebeveyn olarak görüyordum. Ancak yıllar geçtikçe, rahatsız edici bir durum fark ettim: çocuklarım yeni şeyler denemekten korkar olmuşlardı.
Başarısızlıktan Kaçınmanın Maliyeti
Bir gün kızımı okulun bilim fuarına katılmaya teşvik ettim, ancak hiç beklemediğim bir tepkiyle karşılaştım. Bana, 'Ya hiçbir şey kazanamazsam? Ya projem en iyisi olmazsa?' dediğinde adeta şok oldum.
Bu sözler, sanki mideme yumruk yemiş gibi beni derinden sarstı. Henüz sadece 10 yaşındaydı ve başarısızlıktan öyle korkuyordu ki, denemeye bile cesaret edemiyordu.
O anda, ona yanlış mesajlar verdiğimi anladım. Onu her seferinde 'kurtarmak' için devreye girerek, farkında olmadan ona başarısızlıktan ne pahasına olursa olsun kaçınması gerektiğini öğretmiştim.
"Aslında başarısızlık bir düşman değil, aksine en iyi öğretmenimizdir."
Başarısızlık Neden Bir Hediyedir?
Başarısızlık, bize esnekliği öğretmekte eşsiz bir rehberdir. Bize, düşebileceğimizi ancak ayağa kalkıp tekrar deneyebileceğimizi hatırlatır. Problem çözme yeteneklerimizi, yaratıcılığımızı ve azmimizi geliştirir. Ve belki de en önemlisi, bize insan olduğumuzu hatırlatır.
Çocuklarımın başarısızlıkla yüzleşmelerine bilinçli olarak izin vermeye başladım. Kızım matematik ödeviyle boğuşurken, ona hemen cevapları söyleme dürtüme karşı koydum. Bunun yerine, 'Biliyorum, bu çok zorlayıcı ama üstesinden gelebilirsin. Adım adım birlikte ilerleyelim,' dedim.
Oğlum futbol maçını kaybettiğinde, 'önemli değil' diyerek onu teselli etmek yerine, 'Elinden gelenin en iyisini yaptığın için seninle gurur duyuyorum. Bu maçtan neler öğrendin?' diye sordum.
Yavaş yavaş, bir değişimin filizlendiğini fark ettim. Oğlum, artık aksiliklere korkuyla değil, merakla bakmaya başladı. Kızım ise başarısızlıkları, kendini geliştirmek için bir fırsat olarak görmeye başladı.
"Henüz"ün Gücü
Çocuklarımın hayatına kattığım en değerli araçlardan biri, 'henüz' kelimesi oldu.
"Bunu yapamam... henüz."
"Bunu anlamıyorum... henüz."
"Bu konuda iyi değilim... henüz."
Bu küçücük kelime, her şeyi bambaşka bir hale getiriyor. Bir başarısızlığı, zamana bağlı geçici bir duruma dönüştürüyor. Gelişimin zaman gerektirdiği fikrini pekiştiriyor ve umudu yeşertiyor.
Başarısızlık Dostu Bir Ev İnşa Etmek
Başarısızlığın doğal karşılandığı, hatta teşvik edildiği bir ortam yaratmak kolay değil. Bir ebeveyn olarak, kendi korkularımdan ve güvensizliklerimden arınmak zorundaydım. Ama bu çabaya kesinlikle değdi.
İşte şöyle yapıyorum:
Başarısızlığı Normalleştirin: Çocuklarımla kendi başarısızlıklarımı, hem büyük hem de küçük olanları, açıkça paylaşıyorum. İster hayal ettiğim gibi gitmeyen bir iş projesi olsun, isterse de fiyaskoyla sonuçlanan bir yemek tarifi, onlara başarısızlığın sadece mümkün değil, aynı zamanda hayatın kaçınılmaz bir parçası olduğunu gösteriyorum.
Sonuç Değil Çabaya Odaklanın: Çocuklarımı doğuştan 'yetenekli' veya 'akıllı' oldukları için değil, gösterdikleri çaba ve azim için takdir ediyorum. Onlara, 'Bu işe gösterdiğin emekle gurur duyuyorum!' diyorum.
Problem Çözmeyi Teşvik Edin: Eğer işler yolunda gitmezse, 'Bu deneyimden neler öğrendik? Bir dahaki sefere daha iyisini nasıl yapabiliriz?' diye soruyoruz.
Küçük Kazançları Kutlayın: İster büyük ister küçük olsun, her türlü ilerlemeyi coşkuyla kutlayın. Zorlu bir görevi başarıyla tamamladınız mı? Harika! Yeni bir spor dalında mücadele ettiniz ve kaybettiniz mi? Benim gözümde bu da bir zaferdir.
Mesele onları okula veya hayata hazırlamak değil. Bu onları hayata hazırlamakla ilgilidir.
Sürekli değişen bu dünyada, öğrenmek, gelişmek ve esnek olmak, herhangi bir ödülden çok daha değerlidir. Başarısızlığı kabullenmeyi öğrenen çocuklarım, zorluklarla karşılaştıklarında yaratıcı, risk almaktan çekinmeyen ve dirençli bireyler olarak yetişiyorlar.
Mükemmel olmanın imkansız olduğunu, insan olmanın kusurlarıyla birlikte kabul edilebilir olduğunu öğreniyorlar. Önemli olan, ortaya çıkıp elinizden gelenin en iyisini yapmak ve asla pes etmemektir.
Onların Taşımalarını İstediğim Ders
Çocuklarımın kendi sorunlarıyla mücadele ettiğini görmek; düşük notlu bir sınav kağıdı, kaybedilen bir oyun veya bozulan bir arkadaşlık gibi anlar, bana bu dersin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Başarısızlık bir son değildir. Bu bir başlangıçtır.
İşte bu yüzden, oğlumun blok kulesi bir dahaki sefere çöktüğünde, hemen atlayıp yeniden inşa eden ilk kişi ben olmayacağım. Onunla birlikte oturup, 'Hadi tekrar deneyelim,' diyeceğim. Ve eğer yine çökerse, sorun değil. Bunu birlikte aşacağız.
Çünkü sonunda, çocuklarıma aktarmak istediğim en değerli şey nasıl kazanılacağı değil, nasıl kaybedileceğidir.
Peki ya siz? Çocuklarınızı hatalarından ders çıkarmaları için nasıL eğitiyorsunuz?
Comments