Yapmamamız gerektiğini düşündüğümüz bazı şeyler vardır, ki buna rağmen onları yaparız ve yapmaya devam ediyoruz. Bunların birer kötü fikir olduğunu da biliyoruz, ama yine de değişen bir şey yok.
Ve o anda bunları yapmaktan duyduğumuz zevkler yüzünden geçmiş pişmanlıklarımızı pek hatırlayamayız. Sonradan pişman olacağımızı da biliyoruz halbuki, ama gerçek pişmanlık duygusuyla olan iletişimimiz bir an için kopuyor, ve bu yüzden hatırlayamıyoruz belki de. Aslında bir memnuniyetlik de duyuyoruz bir an için.
Ve bu kötü alışkanlıklar bir çok şeyle ilgili olabiliyor; yeme-içme alışkanlıkları, cinsel ilişkiler, intikam duygusu, öfke patlamaları, aktif olarak suç işlemek, kumar oynamak, aşırı alışveriş yapmak vb…
Kötü alışkanlıklar aşılabilir şeylerdir aslında, ancak bu düşündüğümüz kadar da kolay değildir tabi. Üzerinde daha öncesinde yeterince düşünmediğimiz bir çok kötü alışkanlığın dürtüselliği söz konusudur. Ve bu genellikle dikkat dağıtıcı olabiliyor. Özellikle dış etkenlerden kaynaklı olabiliyor bu ve zihnimizle yaptığımız içsel sohbetler de dikkat dağıtıcı olabiliyor.
İşte bu noktada, kötü alışkanlıkların aşılabilmesi ancak yeni bir alışkanlık edinmekle gerçekleşebilir, ki bu; dikkatli olma alışkanlığıdır.
Dan Pedersen
