top of page

Blog Posts

Geçmişten Gelen Yüz: 2000 Yıllık Kadının Kafatasından Yüzü Oluşturuldu

2000 yıl önce, Dorset'in kıyısında yaşayan genç bir kadın, Kimmeridge Körfezi'nin nefes kesen manzarasına bakıyordu. Onun hikayesi, 2000 yılında uçurum erozyonuyla ortaya çıkan kafatası ve kemikleriyle yeniden canlandı. Bilim insanları, bu kalıntılardan yola çıkarak kadının yüzünü yeniden oluşturuldu.


Yeniden yapılanma, kadının 2.000 yıl önce nasıl göründüğünü gösteriyor
Yeniden yapılanma, kadının 2.000 yıl önce nasıl göründüğünü gösteriyor

Bournemouth Üniversitesi'nde görevli biyoarkeolog Amber Manning, 1. yüzyılda Dorset'te yaşamış bir kadının yüzünü, bilimsel yöntemlerle yeniden yarattı. Manning, kadının kafatasından elde edilen verileri kullanarak, yüz kaslarını ve dokularını yeniden oluşturdu. Bu sayede, 2000 yıl önce yaşamış bir kadının nasıl göründüğüne dair önemli ipuçları elde edildi.


Model Nisan ayından itibaren Wareham Şehir Müzesi'nde sergilenecek.


Bournemouth Üniversitesi'nde yüksek lisans öğrencisi olan Bayan Manning şunları söyledi: "Bir yeniden yapılanma (yüz rekonstrüksiyonu) yapmak, genellikle onların dünyasına baktığımızı düşünüyorum."

Bu ifade, yüz rekonstrüksiyonu çalışmalarının sadece teknik bir işlem olmadığını, aynı zamanda empati kurmayı ve geçmişle bağlantı kurmayı içerdiğini gösteriyor. Bayan Manning'in sözleri, bu çalışmaların arkasındaki insan hikayesini ve bilimsel araştırmaların ötesindeki anlamını ortaya koyuyor. Geçmişte yaşamış insanların yüzlerini yeniden canlandırarak, onların dünyalarını anlamaya çalışıyoruz. Bu, hem bilimsel bir merakı gidermekle kalmıyor, hem de kendi tarihimiz ve insanlık hakkındaki bilgimizi artırıyor.


Yüz Rekonstrüksiyonu Örneği
Yüz Rekonstrüksiyonu Örneği

Kadının kafatasının 3D modelini oluşturmak için öncelikle fotogrametri adı verilen bir teknik kullanıldı. Fotogrametri, bir nesnenin veya ortamın şeklini ve boyutlarını hesaplamak için farklı açılardan çekilen çok sayıda fotoğrafı kullanan bir yöntemdir. Bu teknikte, özel yazılımlar aracılığıyla fotoğraflardaki ortak noktalar ve özellikler belirlenerek, nesnenin 3D geometrik yapısı yüksek doğrulukla elde edilir.


Bu işlem için kadının kafatasının farklı açılardan (örneğin, önden, yandan, üstten ve çapraz açılardan) çok sayıda fotoğrafı çekildi. Bu fotoğraflar, daha sonra fotogrametri yazılımına yüklendi. Yazılım, fotoğraflardaki ortak noktaları ve desenleri analiz ederek, kafatasının 3D sanal bir modelini oluşturdu. Bu sanal model, kafatasının dijital bir kopyasıdır ve üzerinde çeşitli analizler yapılabilir, ölçümler alınabilir ve hatta 3D baskı gibi farklı amaçlar için kullanılabilir.


Bayan Manning şunları söyledi: "Daha sonra yaşını, cinsiyetini, kilosunu ve etnik kökenini dikkate aldım, çünkü bu faktörler doku kalınlığını belirlemeye yardımcı oluyor. Yani, bu durumda, hayatının bir döneminde yetersiz beslenme belirtileri olan yaklaşık 20 ila 30 yaşları arasında bir kadın."

Kadının yüzünün dijital bir rekonstrüksiyonu, müzede ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. Bu rekonstrüksiyon, kadının 2000 yıl önceki olası görünümünü canlandırarak, ziyaretçilere geçmişe bir yolculuk yapma fırsatı sunacak. Sergi, sadece rekonstrüksiyonla sınırlı kalmayacak, aynı zamanda bu etkileyici çalışmanın nasıl gerçekleştirildiğini ve kadının hikayesini de gözler önüne serecek.


Sergide, yeniden yapılandırma sürecinin detaylı bir anlatımı yer alacak. Ziyaretçiler, kadının kafatasının 3D modelinin nasıl oluşturulduğunu, fotogrametri tekniğinin nasıl kullanıldığını ve 3D baskı teknolojisinin bu süreçteki rolünü öğrenebilecekler. Ayrıca, yüz rekonstrüksiyonunda kullanılan bilimsel yöntemler ve adli tıp teknikleri hakkında da bilgi sahibi olabilecekler.


Sergi, sadece teknik detaylara değil, aynı zamanda kadının yaşamına ve yaşadığı döneme de ışık tutacak. Kimmeridge Körfezi'ndeki arkeolojik kazılar ve keşifler hakkında bilgiler sunulacak. Bu sayede ziyaretçiler, kadının kim olduğunu, nerede yaşadığını, nasıl bir çevrede bulunduğunu ve o dönemin insanlarının yaşam tarzlarını daha iyi anlayabilecekler.


Bournemouth Üniversitesi'nde biyolojik antropoloji doçenti olan Dr. Martin Smith şunları söyledi: "Wareham Şehir Müzesi'nde bazı bulgularımızı sergilemekten ve paylaşmaktan çok mutluyuz."

Üniversitenin son araştırma projelerinin "bu dönemde yaşamın her zamankinden daha ayrıntılı ve ilgi çekici bir resmini oluşturmamıza yardımcı olan çeşitli çarpıcı ve önemli bulguları ortaya çıkardığını" söyledi.


Wareham Şehir Müzesi'ni ziyaret etmek isteyenlerin, müzenin 5 Nisan'da yeniden açılacağını ve ziyaretlerini buna göre planlamaları gerektiğini unutmamaları önemlidir. Müze hakkında daha fazla bilgi edinmek için müzenin web sitesi veya sosyal medya hesapları ziyaret edilebilir.


ความคิดเห็น

ได้รับ 0 เต็ม 5 ดาว
ยังไม่มีการให้คะแนน

ให้คะแนน*
  • Beyaz LinkedIn Simge
  • Beyaz Facebook Simge
  • Beyaz Heyecan Simge

BU İÇERİĞE EMOJİ İLE TEPKİ VER

bottom of page