Endüstriyel İnternet, şirketler için büyük bir verimlilik artışı ve beraberinde yeni gelir kaynakları vaat ediyor. Basit bir örnek verelim: Bir sıvılaştırılırmış doğal gaz (CNG) tesisinde üretimin plansız arızalardan dolayı bir gün durmasının maliyeti, 25 milyon doları bulabiliyor. İnternetin, bulut sistemlerin, sensörlerin ve büyük veri analiz sistemlerinin getirdiği olanakları fabrikalara sokan Endüstriyel İnternet, işte bu arızaları minimuma indirerek ekonomiye büyük bir değer yaratıyor.
Başka bir örnek vermek gerekirse; veriler doğrultusunda bir rüzgâr türbininin pervanesinin optimize edilmesi, tek bir türbinden elde edilen elektriğin yüzde 6, şirketin kârının yüzde 20 artmasını sağlıyor. Benzer şekilde bir lokomotifin saatte 1,7 kilometre hızlandırılması bir demiryolu şirketi için yılda 200 milyon dolar ekstra kâr anlamına geliyor.
GE, bu alanda dünyanın en büyük şirketleri arasında. Büyük bir dönüşüm gerçekleştirerek dijital bir şirket haline gelen GE, geliştirdiği çözümlerle farklı sektörlerden müşterilerine de büyük fırsatlar sunuyor.
Peki, GE bunu nasıl başarıyor? Endüstriyel internetin sunduğu olanaklardan nasıl yararlanıyor? MIT Sloan Management Review dergisi bir süre önce Endüstriyel İnternet pazarının en büyük oyuncularından biri olan GE’nin başarısının beş sırrını masaya yatırdı.
1| İhtiyaç Duyduğunuz Yetenekleri Bulun
Yeni dijital beceriler edinmek, yeni bir yetenek havuzuna sahip olmayı gerektirir. GE’nin teknolojiden sorumlu yöneticisi (CTO) Chris Drumgoole, Endüstriyel İnternet çağında büyümek için sahip olunması gereken yetenekleri şöyle tanımlıyor: Farklı disiplinleri bir araya getiren yeni becerilere -teknik, analitik ve liderlik becerilerine- sahip çalışanlar.
GE’ye göre, Endüstriyel İnternet alanında çalışanların geleneksel mühendislik bilgilerinin yanına yeni teknik ve analitik becerileri de eklemesi şart. GE, bu doğrultuda milenyum kuşağını endüstriyel internet yazılımcıları olarak bünyesine kattı ve kendilerinden devasa boyutlarda bir dijital dönüşüm beklendiğini anlattı.
GE’nin yeni yetenekleri bünyesine katmak için hazırladığı reklamlarda genç bir üniversite mezunu ailesine GE’de yazılımcı olarak işe başladığını anlatıyordu. Ailesi şaşırıyordu. Sonuçta GE, bir yazılım şirketi olarak tanınmıyordu! Bu reklam GE’nin sadece insan kaynakları stratejisini değil, GE’yi en büyük yazılım firmalarından biri haline getirmeye yönelik kurumsal stratejisini de yansıtıyor. Yani artık endüstri şirketleri de Silikon Vadisi’ne benzemeye başlayacak. Hızlı bir şekilde yazılım geliştirmek, kullanıcı deneyimini hesaba katmak ve makine öğrenmesi olgusundan anlaması gerekecek.
Tabii işgücünün sil baştan oluşturulması ne mümkün ne de mantıklı. Yapılması gereken yeni yeteneklerin mevcut yeteneklerle entegre edilmesi ve bunun bir kurum kültürü haline getirilmesi.
Şirketlerin ihtiyaç duydukları konularda iş geliştirici yazılımlar hazırlaması Predix ile çok daha kolay bir hale geldi.
2| Ürün Değil, Platform Yaratın
GE sadece bir yazılın şirket olmak niyetinde değil. Şirket, müşterilerinin, üçüncü parti yazılımcıların ve kendisinin farklı sektörlerdeki şirketlere özel yazılımlar geliştirebileceği bulut temelli, açık Predix platformunu kurdu. Bu sayede şirketler ihtiyaçları doğrultusunda kendi yazılımlarını hazırlayabiliyor, değişen ihtiyaçlar doğrultusunda güncelleyerek geliştirebiliyor. Platform, müşterilerin makinelerini endüstriyel internete rahatça bağlamasını sağlayan açık standartlar ve protokoller içeriyor. Apple ile gerçekleştirilen işbirliği sayesinde çok daha kullanıcı dostu hale gelen Predix’e mobil cihazlardan da erişim mümkün.
3| Farklı Bir Satış Stratejisi Benimseyin
GE, yeni müşterilerin Endüstriyel İnternet’e uyum sürecini kolaylaştırmak adına pilot programlara özel bir önem veriyor. Örneğin, 2015 yılında dünyanın en büyük enerji şirketlerinden biriyle dört haftalık bir test programı hazırlamıştı. GE çözümlerinin sunduğu olanakların gözler önüne serildiği bu pilot programlar, satış stratejisinin de temelini oluşturuyor.
Bir önemli etken de çözümlerin ve iş modellerinin ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye değişiklik gösterdiğini bilmek. Bu nedenle de faaliyette bulunulan sektörün ve ülkenin hızına ayak uydurmak şart.
Örneğin, Hindistan hükümeti altyapı yatırımlarını yüzde 11,5 artırarak hızlı bir değişime imza attı. GE de bunun üzerine Hindistan’da iş hacmi doğrultusunda kapasitesini artırabilen bir üretim tesisi yatırımı gerçekleştirdi. Farklı sektörlere yönelik ürünlerin ortak bir altyapı üzerinde geliştirildiği bu tesise yapılan 200 milyon dolarlık yatırım, üç yıldan kısa sürede kendisini amorti etti.
4| Fiyatlandırma Modelini Değiştirin
GE, Predix sayesinde fiyatlandırma modelini de değiştirdi. Geçmişte GE müşterileri, GE donanım, hizmet ve yazılımlarını paket halinde satın alır ve bunları sermaye yatırımları olarak görürdü. Predix’le birlikte bu satın almalar operasyonel giderler haline geldi. Müşterinin artan performansı doğrultusunda ödeme yapması da yine endüstriyel internetle birlikte gelen yeni modellerden biri.
5| Yatırım Yapın
Peki, bu dönüşüm şart mı? GE Dijital yöneticisi Bill Ruh’a göre bu bir ölüm kalım meselesi. Geleneksel sanayi şirketlerinde bilişim teknolojileri departmanları altyapıya odaklanmış haldeydi. Bir ağ kurmak, bir veri merkezi oluşturmak, ERP sistemi kullanmak yeterliydi. Yöneticilerin dijital teknolojiden anlaması gerekmiyordu. Bir şey gerektiğinde BT departmanına “otomasyonu sağla” demeleri yetiyordu.
Oysa şimdi üretimde verimliliği artırmak, performansı iyileştirmek için Endüstriyel İnternet’ten yararlanmak şart. Bu kadar da değil; Endüstriyel İnternet’in sağladığı verilerin analizi, satış ve pazarlamadan tedarik zincirine dek her alanda iyileştirme vaat ediyor. Bu nedenle sanayi şirketleri yöneticilerinin finans ve pazarlama kadar teknolojiden de anlaması ve bu anlayışı kurum geneline yayması şart. Aksi halde yeni ve çevik teknoloji şirketleri geliştirdikleri çözümlerle sizi kolayca tahtınızdan edebilir.
Verimliliği arttırmak ve daha iyi olmak için Endüstriyel İnternet’ten faydalanmak gerekiyor.
Örnek mi? Uber. Geleneksel taksiciler de aynı teknolojiyi geliştirebilirdi. Hatta çok daha iyisini yapmaları beklenirdi. Çünkü ekipmanların -bu konuda taksilerin- sahibi onlardı. Ancak ekipmana sahip olmak artık yeterli değil. Verimliliği artırmanın yollarını bulamazsanız, dışarıdan birileri gelerek sizin yerinize buluverir.
Dijital dönüşümü kurum kültürü haline getirmek kolay bir şey değil. Özellikle de GE gibi 180 ülkede 300 bine yakın çalışanı olan bir dev için. GE bu doğrultuda dijital araçlara, eğitime ve yeni fikirlerin, inovasyonların ortaya çıkacağı fikir platformlarına yatırım yaptı. Şirketin kurduğu sanal forumda 91 ülkeden 30 bin çalışan fikirlerini paylaşabiliyor. Bu sayede dönüşüm çok daha hızlı ve sorunsuz bir şekilde gerçekleşebiliyor.
GE, tüm bu adımları atarak hem kendisi büyük bir dönüşüm gerçekleştirdi hem de endüstri dünyasının dönüşümünde başrol oynamaya başladı. Ancak henüz gidilecek çok yol var. GE’nin eski yönetim kurulu başkanı Jeff Immelt, 50 adımlık bir yolculuğun 15’inci adımını attıklarını söylüyor. Şirketin ne yaptığını bilerek ilerlemesi için önündeki üç dört adımı görebilmesi, planlayabilmesi ve hazırlık yapabilmesi gerekir. Böyle bir dönüşümde üçüncü adımdan 45’inci adıma bir seferde sıçrayamazsınız.
GE Türkiye Blog
Comments