Kendinizi kuşatmak için ihtiyacınız olan şey…
Her şey Instagram’da takip ettiğim yetenekli bir müzisyen ve şarkıcı olan Noah Gunderson ile başladı.
Noah videolarını evinde hazırlıyor, piyano çalıyor ve şarkı söylüyor. Sesi güzel. Otantik, ve samimi performanslar sergiliyor. Noah’ın videosunu izlemek beni üniversite günlerime götürüyordu adeta. Eskiden piyano çalar ve rock grubunda şarkı söylerdim.
Çoğu akşam, kampüsteki yurdumdan, müzik binasına doğru tek başıma yürürdüm. Gece geç saatlere kadar müzik yapardım orada ve yalnızlık yaratıcılığımı körüklüyordu.
Her zaman kayıt cihazımı yanımda taşırdım (zira akıllı telefon öncesi dönemlerdi). Saatlerce şarkı sözleri karalayıp kendi orijinal şarkılarımı besteler ve söylerdim. Bazen de başka bir yurt odasından gelen bir müzik öğrencisi, odamdan içeri girip “Hey, bu güzeldi” derdi.
“Biraz cesaretlendirmenin yapabileceği şey inanılmazdır.” Winnie Harlow
Çok iyi bir müzisyen değildim tabi, bu yüzden büyük bir müzisyenden iltifat almak beni gerçekten çok cesaretlendirmişti. Çok iyi bir müzisyen olmamın çok zayıf bir ihtimal olduğunu bilsem bile, profesyonel bir müzisyen olma hayalini her zaman kuruyordum içimde.
Genellikle, sadece piyano çalmayı ve şarkı söylemeyi çok seviyordum.
Günümüze geldiğimizde, Noah Gunderson’ın Instagram hesabında paylaştığı videolarını dinleyip izlemek içimde hala var olduğunu fark ettiğim bir şeyleri depreştirdi. Piyano çaldığım ve şarkı söylediğim günlerden beri ilk kez böyle bir şey olmuştu. Ve kendime şu soruyu sordum, “Neden bu kadar uzun zamandır ihmal ettim bunu?”
Oğlumun odasındaki orgun başına oturdum ve onun üzerinde parmaklarımla biraz oynamaya başladım. Sessizce bir melodi yapmak, içimdeki duyguları harekete geçirdi. Orada, ne hissettiğimi ve müzikal olarak neler söylemeye çalıştığımı ifade etmek için bazı kelimeler aradım.
“Şarkı sözleri yazmanın en zor yanlarından biri, sözleri yazanın bile farkında olmayacağı şekilde, şarkı sözlerini müziğin üzerine oturtmaktır.” Stephen Sondheim
Beynimde bazı şarkı sözleri oluştu ve bunları yazmak için bir not defteri ve kalem aldım. Biraz beste ve sonunda “Hope Is The Thing” adında kısa bir şarkı ortaya çıktı.
İPhone’umu bir standa yerleştirdim ve onu bir videoya kaydettim, aşağıda sizlerin beğenisine sundum :)
Kışın Güller…
Piyano çalmak ve tekrar şarkı söylemek kendimi iyi hissettirdi açıkçası. Uzun zamandır kayıp bir arkadaşım aniden ön kapımda belirmesi ve bana “Hey yaşlı dostum, beni hatırlıyor musun? Üniversitede yıllarında, müzik binasında geç saatlere kadar kaldığımız o uzun geceleri hatırlıyor musun? Görüşmeyeli epey bir zaman geçti, bu yüzden seni görüp cesaretlendirebileceğimi düşündüm.” der gibiydi.
Bu hoş bir sürpriz oldu. Ama sonra, belki de bu küresel salgının küçükte olsa, güzel taraflarından biriydi bu. Korku ve kriz zamanları genellikle geçmişin tozlu raflarında unutulmuş anıların,ortaya çıkmasında tetikleyici bir rol oynuyordu belki de. Özel zamanların ve daha güzel günlerde yaşanan anıların…
“Kışın güller yetiştirebilmemiz için Tanrı’nın bize hafıza verdiği söylenir.” George Will
İşin püf noktası, bu anıları kullanabilmektir. Onlar bizim bir parçamızdır. Belki ihmal edilmiş veya unutulmuş bir parçamız, ama yeniden ortaya çıkmaları, ve atılmamaları gerekir.
Aklınızdaki bu özel anları yeniden yaşamak ve yaratıcı varlığınızı beslemek için kullanmalısınız bu anıları…
Noah Gunderson’ın Instagram videosu beni geçmişe götürdü ve üniversitede iken gece geç saatlere kadar piyano çalıyor ve şarkı söylüyordum.
Bugün oğlumun orgu ile küçük bir şarkı icraa ettim: “Hope Is The Thing”. Kendimi bu anlamda ihmal ettiğimi fark ettim. Müzikal anlamda. Diğer yaratıcı arayışlarım ve sanırım genel olarak hayatım, müziğimin önüne geçti. Tüm bunları düzeltmek için bir dünya salgının, ev karantinasının ve Instagram videosunun olması gerekiyormuş, ve bu gerçekten çok trajikomik bir durum.
Umut Tüylü Bir Şeydir
Gün boyunca, sesli kuş besleyicimizi ziyaret eden, sevimli verdin türü bir kuş var artık hayatımda. Arka bahçede otururken, palmiye ağaçlarımız ve bir melisa esintinin ortasında, verdin kuşunun, nektar içerken ötüşünü dinliyorum.
O, insanoğlunun boğuştuğu sorunların hiç farkında değil. O flört eder ve sonra evimin üzerinde bilinmeyen ufuklara yükselen bir hava akımına kapılıp gider ve uygun bir yere konar. Tamamen özgürdür ve öyle de yaşıyor.
Bunun nasıl bir his olduğunu hayal etmek için gözlerimi kapatıyorum. Gün boyu yaptığı ziyaretleri için ona minnettarım, çünkü ruhumu yükseltiyor.
Emily Dickinson’ın en ünlü şiirlerinden biridir, “Umut Tüylü Bir Şeydir”.
Okumak için bir dakikanızı ayırabilirsiniz;
“Umut” tüylü bir şeydir, Ruhun içine tüner, Ve melodiyi kelimeler olmadan söyler, Ve asla durmaz , asla, Ve en tatlı, fırtınada duyulur, Ve boğazda bir fırtına olmalıdır, Bu, küçük kuşa zarar verebilir, Bu, çok tehlikelidir, En soğuk topraklarda duyulur, Ve en tuhaf denizlerde, Yine de en uçlarda, Bir kırıntı ister benden fırtına
Şiir ile ilgili olarak, Owlcation.com websitesinde şunlar ifade ediliyor:
“Genişletilmiş bir metafordur bu şiir, ve umut kavramını her insanın ruhuna kalıcı olarak tünemiş tüylü bir kuşa benzetir. ve Kuş, orada şarkı söyler, ilham verme arayışından asla geri durmadan.”
Tutku Enerjidir
Tüylü umut kuşu, ruhumuzda bunu nasıl yapıyor?
Eminim bu salgın sürecinde kendinizi bir belirsizlik içinde ve endişeli hissediyorsunuzdur. İyi haber şu ki, kendinizi çevreleyerek kuşatabileceğiniz, ve size yardımcı olabilecek bir şeyler var.
Tabii ki aileniz ve sevdikleriniz önce gelir. Şahsen, yada telefonda veya sosyal medya üzerinden iletişim kurmanız gereken,
“Buna klan deyin, ağ deyin, kabile deyin, aile deyin: Ne derseniz deyin, her kim olursanız olun, onlara ihtiyacınız var.” Jane Howard
Ailemiz ve arkadaşlarımız duygusal sağlığımız için çok önemlidir. Buna evcil hayvanlarımız da dahildir. Sonuçta, onlar da ailemizin bir parçasıdır.
Tutkularınız duygusal sığınağınızdır. Yazı, resim ve illüstrasyon çalışmalarım tanıdık bir yaratıcılık dünyasına sürüklüyor beni. Yaratıcı çalışmalar gerçekleştirirken zamanın içinde kaybolup gidiyorum…
“Tutku enerjidir. Sizi heyecanlandıran şeye tutkuyla odaklanmanızın getirdiği gücü hissedin.” Oprah Winfrey
Yaratıcı tutkunuz ne düzeyde olursa olsun, müzikten tutun bahçe işlerine kadar, karantinada evinizde iken bunun gücünden faydalanmalısınız. Ayrıca, İnternet sayesinde, çevrim-içi kurslar ve birçok ücretsiz video ile yaratıcı becerilerinizi geliştirebilirsiniz.
Güzellik umudu besleyen bir şeydir. Bir bahçeniz olsun, ormanda yürüyün (mümkünse), bir şiir kitabınız olsun ya da daha fazlası.
“Çevrenizde olan tüm güzelliği düşünebilir ve hala mutlu olabilirsiniz.” Anne Frank
Müzik, kriz ve stres dönemlerinde güçlü bir müttefiktir. Meditatif, orkestra müziğini ve dokunaklı film müziklerini tercih ederim ben.,
“Müzik evrene bir ruh aşılar, zihne kanatlar takar, hayal gücünü uçurur ve her şeye hayat verir.” Platon
Ne olursa olsun müzik ruhunuzu yükseltir, çalmayı unutmayın. TV’deki haber yayınlarını kapatın ve müziğinize daha çok zaman ayırın.
Anılar, yukarıda da belirtildiği üzere, soğuk bir kış gecesinde sıcak bir battaniye gibidir.
“Geçmişim içimde ikinci bir kalp gibi atıyor.” John Banville
Geçmişinizle ilgili sevdiklerinizle ve arkadaşlarınızla hikayeler paylaşmak, beraberinde bazı gülüşler, gülümsemeler ve iyi duygular getirebilir. Tek başınıza sessizce oturmak, belki de bir fincan kahve veya çayın tadını çıkarmak bile, dinlenmek ve anılarınızı yaadetmek için başka bir yoldur.
Öz Bakım
Öz bakım, umudu korumanın gözden kaçan ama çok önemli bir parçasıdır. Kendinize dikkat etmezseniz, hem fiziksel, hem de duygusal olarak tükenirsiniz.
Öz bakım özellikle bu salgının ön saflarında mücadele edenler için çok daha önemlidir: doktorlar, hemşireler, tıp teknisyenleri, polisler, itfaiye personelleri, ambulans personelleri ve daha fazlası…
Caleb Wilde “Bir Cenaze Direktörünün İtirafları: Ölüm İşi Hayatımı Nasıl Kurtardı?” başlıklı blog yazısında şunları dile getirmiştir:
“Öz bakımı bencillik ile karıştırmayın. Öz bakımı, öz-merkezlilik ile de karıştırmayın. Öz bakım, gelişiminiz için yapabileceğiniz en sevgi dolu şeylerden biridir. Öz bakım uygulamayan kişi, sadece kendi yaptığı harika yemekleri yemeyen bir şef gibi değil, sonunda sağlık sorunlarına ve hiç çalışamamaya neden olacak kadar korkunç sağlıksız yiyecekler yiyen biri gibidir. Öz bakım yapan biri, kendi sağlığının başkalarının sağlığı için hayati önem taşıdığını bilir.”
Salgınla mücadelede bazen ön cephedeki sağlık çalışanları ve diğerleri kendilerine öz bakım yapmayı unutabilirler, ihmal edebilirler. Kendi ailelerinin ve arkadaşlarının da risk içinde olduklarını unutabilirler.
Caleb Wilde’nin de belirttiği gibi:
“Sevdiklerinizden destek almanız sorun değil. Lütfen, tüm çocuklarınıza ve sevdiklerinize bağırmayın. Lütfen, mecbur değilseniz evinize gitmeyin ve kendinizi evinizdeki insanlardan soyutlayın. Sevdiklerinize yaslanın onlardan destek alın. Onlardan yardım isteyin. Onlara ne olduğunu söyleyin. Çünkü bunu kendi başınıza başaramazsınız. Ne kadar şefkat ve öz bakım yaparsanız yapın, birbirimize her zaman ihtiyacımız var.”
İnsanlık parçalarının toplamından daha büyüktür
Önemli olan şey umuttur. Her zaman da öyleydi. İnsanlık geçmişte de zorluklarla karşı karşıya geldi. Veba ve savaşlarla. O zaman da korku vardı. Ama her zaman umut da vardı. Daha iyi bir gelecek diliyorum. Daha aydınlık bir gelecek için umut diliyorum.
Yourworldwithin.com websitesinde, “İnsanlık parçalarının toplamından daha büyüktür” ifadesini içeren aşağıdaki video, bize bu umudun mesajını veriyor.
İngiliz ilahiyatçı Thomas Fuller, “En karanlık saat şafaktan hemen öncekidir.” diyor. İşler genellikle yoluna girmeden hemen önce en kötüsü gibi görünür. Burada anahtar şey, inancını korumaktır. Umudu yitirmemektir.
Kendinizi umutla sarmak ve kuşatmak için bu makaledeki önerilere kulak verin. Kendinize iyi bakmayı ve başkalarına yardım etmenin yollarını bulmayı unutmayın.
Hep birlikte bunun üstesinden geleceğiz. Hatta bu hepimizi biraz daha yakınlaştırabilir, zira insanlığın soğuk duvar ile ayrıştığı bir çağda yaşıyoruz.
Ayrılmadan önce bir dakikanızı almak istiyorum
Ben John P. Weiss. Karikatür çiziyorum, resim yapıyorum ve hayat hakkında makaleler yazıyorum. En son makalemi ve sanat çalışmalarımı görmeniz için ücretsiz e-posta bültenime buradan abone olabilirsiniz.
Sevgilerle,
Destek olmak için bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz :) ve E-Posta Bültenimize de üye olabilirsiniz…
Not: Bu yazı 20 Nisan 2020 tarihinde Medium sitesinde yayınlandı.
Comments